13 Mayıs 2015 Çarşamba

3-E SINIFI 7.KİTABIMIZIN "KİM KORKAR YAZMAKTAN?" ETKİNLİKLERİ

                  7.KİTABIMIZ "GALATANIN TEMBEL MARTISI " NIN 
      "KİM KORKAR YAZMAKTAN ?"ETKİNLİĞİNİ DE TAMAMLADIK.




                               HERKESİN HAKLARINA SAYGI DUYMALIYIZ

          Hayvanların haklarına saygılı olmadığımızda yani  onların haklarını  kısıtladığımızda onların özgürlüklüklerini de  ellerinden almış  oluyoruz . Örneğin; hayvanat bahçeleri hayvanların özgürlüklerini kısıtlıyor,onların özgür yaşama haklarını kısıtlamış ve engellemiş oluyoruz.


           Bazı insanlar,insan haklarına saygı duymuyorlar ki hayvanların haklarına saygı duysunlar.Örneğin; insanlar özgürlükleri kısıtlandığında kıyameti kopartıyorlar. Hayvanlar ise özgürlükleri kısıtlandığında dertlerini anlatamadıkları için bizler onların özgürlüklerini kısıtlamış oluyoruz. Onların haklarına  saygılı olmadığımızda yaşacakları çeşitli olumsuzluklar yaşayabiliyorlar.        Örneğin ; bazen onların yiyecek bulma alanlarını kısıtlıyoruz.İnsanlar hayvanların yaşam alanı olan ormanları yakıyor hatta ormandaki ağaçları bilinçsizce kesip biçiyorlar. Sonuçta da hayvanların oksijen,besin vb. ihtiyaçlarını karşılayacakları alanları yok etmiş oluyorlar.Kısacası hayvanların ölümüne neden oluyorlar .


            Sonuç olarak  bu olumsuzluklar hayvanların neslinin tükenmesine neden oluyor . Hayvanların haklarına saygı duymalıyız.  Çünkü; onlar da canlı ve her canlı gibi yaşamak onların da hakkı.


                                                                                   ALİ ADA                                  
                                                            3/E  349




                               YAŞAM ALANI

          Her canlı yaşadığı alana uyum sağlamıştır. Kendi yaşadığı doğal alanda beslenmesi, korunması ve üremesi ile ilgili mekanizmalar geliştirmiştir.
         Bir kutup ayısının rengi yaşadığı ortamdan dolayı beyazdır. Böylelikle buzulların arkasına saklanıp rahatlıkla avlanabilir. Aynı şekilde ormanda yaşayan ayının rengi ağaçların gövdesi ile aynı renktedir. Böylelikle ormanda rahatlıkla avlanabilir. Bu hayvanları yaşadıkları yerden ayırırsak avlanamazlar ve yaşayamazlar. Denizde yaşayan bir balığı denizden alıp tatlı sulara bırakırsak, tuzlu suda yaşayan balık tatlı suda ölür. Doğada bulunan canlılar yaradılış itibariyle denge içindedir. Bu denge içerisinde bir canlıya bir şey olursa diğer canlılarda bundan etkilenir.
        Dünya üzerinde yaşadığımız alanların sadece insanlar için değil başkaları içinde olması gerektiğini bilmemiz gerekir. Doğada diğer canlılar içinde yaşam alanları bırakmalı ve onları korumalıyız.

                                                                                            Alkın Efe YANMAZ
                                                                            3/E -299 


                      HAYVAN HAKLARI VE BONCUK

              Sevmeyen , insanları da pek sevmez.Türkiye de'' Hayvan Hakları  Bildirgesini'' kabul eden ülkeler arasındadır.Dünyada 1978 yılında kabul edilmiştir.Bu haklar on dört maddeden oluşur.
İnsanların bu dünyada yaşamaya başlamasından itibaren hayvanlarla dostlukları başlamıştır.Hayvanları
               Hayvanlarında insanlar gibi birer canlı olduğunu kabul etmeliyiz. Onlara zarar vermemeliyiz ve korumalıyız.Sokakta yaşayan hayvanları beslemeli , belirli yerlere su içmeleri için kaplar koymalıyız.Evsiz ve kimsesiz olan hayvanlar, aşılanıp ,kısırlaştırılıp belediye tarafından bakıma alınmaktadır.
               Bahçeli bir eviniz varsa, sizde bu barınaklardan bir kedi ve ya köpek alabilirsiniz.Hayvanları evlerin içine kapatmak doğru değildir.Karşı komşumuz Fadıl  amcam Samsun'da çalışırken  yavru bir kedi bulmuş.Adını Boncuk koymuş.Adana'ya dönerken kedisini getirdi.Bizim evlerimizin çok büyük terası olmasına rağmen ,Boncuk yalnızlıktan çok sıkıldı .Akşamları bizimle oynuyordu ama mutsuzdu.Fadıl amcam  Boncuğu sitemizin bahçesine bıraktı.Şimdi daha mutlu  ,biz servisten inince bizi karşılıyor,
Özgürce bahçemizde dolaşıyor.
             Hayvanlara kötü davranmayalım ve onları sevelim.

                                                                                                                             ARDA    SATAR
                                                                                                                                3/E  NO 292


                       HAYVANLARIN YAŞAM HAKKI
                      
            İnsanların önemli hakkı yaşam hakkıdır. İnsanların yaşamında yer alan hayvanlarında bir takım hakları vardır.Tabiatta her şey bir denge içindedir.Biri kurallara uymadığında birkaç problem ortaya çıkar.
       Çevremizde yaşayan canlılara saygılı olmalı,onlara zarar vermemeliyiz.Onlarında değerli bir canlı olduğunu unutmamalıyız.Hiç bir şey boş yere yaratılmamıştır.Örneğin göl ve denizlerimizde bulunan balıklara,belirli tarihlerde avlama yasağı  yapılmaktadır.Bunun amacı balıkların bu tarihlerde yumurtlama dönemi olduğu için balıklar yumurtalarını biriktirir ve tekrar balıkların çoğalmasına neden olurlar.Eğer av yasağında avlar yapılırsa balıkların yaşam haklarına zarar vermiş ve onların azalmalarına neden olmuş oluruz.
        Fabrikalar atıklarını denize döktüğünde birçok deniz canlısına zarar vermekte v e onların sayılarının tükenmesine sebep olurlar.
        Tarımda yapılan yanlış ilaçlama sonunda ise doğada yaşayan ve insanlar için önemli bir besin kaynağı olan balı yapan arının toplu ölümlerine sebep olmaktadır. Doğal dengeyi korumak ve geleceğimizi ellerimizle yok etmemek için canlıların yaşam haklarına saygılı davranmalı onlara zarar vermemeliyiz.
                                                            
                                                          ASLI ALTUNOVA
                                                            3 / E     329



                              YAŞAMA MERHABA !

        İlk insanlar hiç teknoloji bilmiyordu. Toprağı, ağaçları, taşları, suları hep doğal kullanıyorlardı.İşlerini yaparken çok güç harcıyor, çok yoruluyorlardı. Ama çok mutlulardı. Ne zaman  ki... 

       Ateşi buldular, tekerleği buldular, işler kolay olmaya başladı. Aletler hayatlarına girdi. Isındılar, taşıma kolaylaştı, teknoloji hayatlarına girdi.Gelişme hiç durmadı. Mutsuzluk başladı. 

      Ormanlar giderek azaldı. Temiz hava kirlendi. Fabrika bacaları insanları zehirlemeye başladı. Zehirli gazlar ozon tabakasını incelttiği için kanser, astım, sinir hastalıkları çoğaldı. Sularımız kirlendi.

      Teknoloji geliştikçe insanlar daha çok internete bağlandı. Bilgisayar başından kalkmaz oldular. Çocuklar artık ailesiyle  vakit geçirmek istemiyorlar. Bir an önce bilgisayarın başına geçmek istiyorlar. Zararlı tüketiciler olduk. 

       İnternette araştırmalar yapalım. Test çözelim. Dünyadaki gelişimleri takip edelim.Ama ona bağımlı olmayalım.Ailemize, kitaplarımıza, arkadaşlarımıza, oyuna zaman ayıralım. 

       '' Temiz Dünya İnternetsiz Yaşam ! ''

                                                                      ASLIHAN KALAYCI
                                                                                       3/E



SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜNDE TEKNOLOJİ VE İNTERNET

   Teknoloji insanların doğada verdikleri yaşam mücadelesinde akıllarını kullanması sonucunda ortaya çıkan sorunları çözmekte kullandıkları en önemli yardımcıları olmuştur.

   Teknoloji geliştikçe insan hayatının vazgeçilemez bir parçası haline gelmektedir.Çünkü karşımıza çıkan her olayın ya da her durumun çözümünde teknolojik bir yardımcıya ihtiyaç duy maktayız.Örneğin, ateşin bulunması ile insanlar yiyeceklerin ateşte pişirilmesinin yiyeceği daha lezzetli hale getirdiğini fark etmişlerdir.Günümüzde ise fırınlar bu görevi üstlenmişlerdir. Bilgisayar ve telefon teknolojisinin gelişmesi ve insanoğlunun daha çok bilgiye ulaşma isteği ise “İnternet”in bulunmasına sebep olmuştur. İnternet sayesinde artık her istediğimiz bilgiye ulaşabiliyor,aradığımız her sorunun çözümünde alternatif çözümlere kavuşur hale gelmiş bulunmaktayız.Dolayısıyla teknolojiyi kullandıkça hayatımız daha kolaylaşmaktadır,ancak teknolojiyi iyi kullanabilmek için eğitimin şart olduğunu da unutmamalıyız.

   Teknoloji ve internet insanoğlunun hayatının her döneminde sorunların çözümünde gerçek bir yardımcı olduğu kesin,ancak insanoğlunun en önemli kavramı olan duygusallık ve birbirine bağlılığın da sona erdiği kesin bir durumdur.

     Eskiden insanlar birbiri ile daha sık görüşür , uzakta olanlara mektup yazıp duygularını içtenlikle aktarır , bayramlarda hep bir araya gelip  kaynaşırken , şimdi teknoloji ve interneti kullanarak ve mesaj çekerek bu işi hallediyoruz. Dolayısıyla, teknoloji ve internet ile sorunlarımızı çözmek için zaman harcadıkça ya da her boş anımızda internete arayışta oldukça insan olmamızın en önemli özelliği olan duygusallığımızı kaybediyor ve gün geçtikçe yalnızlaşıyoruz.

                                                     DAMLA ALTIPARMAK
                                                         3 – E /  297



                           TEKNOLOJİ VE İNTERNET


       Teknoloji ve internet her zaman olmasa da çoğu zaman sorunlarımızın çözümünde yardımcı olabilir. Teknoloji ve internet hayatımızı kolaylaştıran birçok buluştan biridir. Teknoloji sayesinde hayatımız kolaylaşmıştır. İnternet sayesinde birçok bilgiye hızlıca ulaşma imkanı sağlanmıştır.
       Teknoloji nedir? Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bir bilgi ve uygulama bilimidir. Teknolojiyi ayrıca bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir. Teknolojinin Latince karşılığı ‘’technologos’’ dur. ‘’Techne’’ yapmak, ‘’logos’’ da bilmek anlamına gelmektedir. Alet ve edevat yapılması için gerekli olan bilgi ve yeteneği ifade etmektedir. Teknolojinin diğer bir kelime anlamı da gelişmişliktir.
       İnternet ve teknoloji kısacası hayatımızı kolaylaştıran buluşların bütünüdür. İnternet olmasaydı bilgiye bu kadar çabuk ulaşamazdık. Teknoloji olmasaydı hayatımızı kolaylaştıran pek çok teknolojik aletten yararlanamazdık. Bu nedenle teknoloji ve internet her zaman tüm sorunlarımızın çözümü olmasa da çok işe yarar. Ancak her ikisi de iyi amaçlarla kullanılırsa insanların faydası içindir. Teknoloji ve interneti kötü amaçlarla kullanmamak gerekir.


                                                     Emek Defne KORKMAZ                                                                          3/E
                       




                                               TEKNOLOJİ VE İNTERNET

İnternet birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Teknoloji ve bilgisayarın gelişmesiyle internet günlük hayatımızın bir parçası olmuştur.
İnternetin başlıca faydası birçok konuyla ilgili bilgiye kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde erişmektir. Örneğin öğrenciler internet sayesinde dersleri için gerekli olan araştırmaları internetten yapabilirler. Bir başka örnekte iletişim konusunda verilebilir. Çok uzaklarda yaşayan akrabalar ve arkadaşlarla kolay ve hızlı bir şekilde haberleşebiliriz. Bilgisayar oyunları uygun zamanda oynanırsa eğitici ve öğretici olabilir. Ancak şiddet içerikli oyunla özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratır. İnternet sayesinde sanal alışveriş merkezlerinden alışveriş yapılabilir.
Teknoloji ve internetin olumlu yönlerinden faydalanıp, sorunlarımızın çözümünde kullanabiliriz. Olumsuz taraflarından kaçınmalı ve bu önemli iletişim aracını kendi faydanıza kullanınız.
                                                       Mehmet Deha DENİZ
                                                         No: 284    3/E 

   

HAYVANLARI KENDİ DOĞAL YAŞAMLARINDAN KOPARMANIN SAKINCALARI!


          Hayvanları kendi doğal yaşamlarından koparmamalıyız çünkü hayvanlar kendi yaşadıkları ortamda doğarlar,büyürler ve ölürler.Eğer onları bu yaşadıkları ortamdan koparmaya çalışırsak,üzülürler hatta üzüntüden şoka girip ölebilirler.Mesela denizde yaşayan hayvanları akvaryuma koyarsak o dar mekan içinde sıkılırlar ve üzüntüden ölebilirler.
           Eğer bir hayvan alıp beslemek istiyorsak,onu en uygun şartlarda besleyip,onunla ilgilenmeliyiz.Yeterince ilgilenmezsek mutsuz olabilir hatta ölebilir.
         “ Galata’nın Tembel Martısı” adlı kitapta,bir martı kendi yaşamından alınıp,şehir yaşamına getiriliyor.Sonra bu martı martılıktan çıkıp,insan davranışları sergiliyor.Kısacası demek istediğim hayvanları doğal yaşamlarından koparmamalıyız.

                                                             DEMİR GÜNER
                                                  3-E       333


SANAL HAYAT

          Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, internet, hayatımızda çok önemli bir yer almaktadır.

       Öyle ki; artık insanlar karşılıklı sohbet etmeyi bile unutmuşlardır. Öğrenciler eskiden, kütüphanelerde kitapları okuyarak araştırmalarını yaparlardı. Ancak günümüzde en ufak bir konuda bir araştırma yaparken bilgisayardan, tabletten ve cep telefonlarından, internet aracılığı ile dilediğimiz her yerde ve zamanda istediğimiz bilgiye ulaşmaktayız. Artık bilgiye ulaşmak bu araçlar yardımıyla çok çabuk, kolay ve zaman kaybı olmadan ulaşma imkanı sağlanmaktadır. Bence bu imkan çok güzel olmakla birlikte insanları da tembelliğe ve hazırcılığa sevk etmektedir.

       Yani internet bazen sorunlarımıza deva olabilir. Ama kişi interneti doğru şekilde kullandığı takdirde hayatının olumlu bir parçası haline getirebilir.

                                                          Duru BAYRAKTARLAR
3/E 322


                        HAYVANLARIN HAKLARI VARDIR
       

   Hayvan hakları konusunda uluslararası en önemli belge Hayvan Hakları Bildirgesi’dir.15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO Merkezi’nde törenle ilan edilmiştir.
Hayvan Hakları Bildirgesi yaşayan bütün canlıların doğal haklara sahip olduğunun ve insanlar tarafından hayvanlara saygı gösterilmesinin, bir insanın bir başka insana gösterdiği saygıdan farklı olmaması gerektiğini belirtmektedir. Hayvanlara kötü davranmak birçok ülkede yasaklanmıştır ve kötü davrananlara cezalar uygulanmaktadır. Birçok ülkede sokak hayvanları toplanıp barınaklara koyulmaktadır ve hayvanların sahiplendirilmesi için ilan panoları yapılmıştır. Hayvanlar canlıdır ve onların da yaşamaya, yemek yemeye, yavrular dünyaya getirmeye hakkı vardır, onlara kötü davranarak haklarını ihlal ediyoruz. Kürkleri için öldürüyoruz, deneylerde kullanarak işkence ediyoruz ve ölmelerine sebep oluyoruz, avlanarak nesillerini tüketiyoruz,  sokak hayvanı olduğu için kötü davranıp öldürüyoruz, onlar bunları hak etmiyor. Unutmayalım hayvana şiddet olan yerde insana da şiddet uygulanır. İnsanlar hayvanlara kötü davranmanın hakları olduğunu düşünmemelidirler, onlar eşya değil canlıdır ve acı çekmektedirler. Hayvanlar olmasa insanlarda olmazdı, hayvanları kendi çıkarlarımız için kullanmayalım, yaşam alanlarını koruyalım, gereksiz yere avlanmayalım, soyları tükenirse dünyamızın dengesi bozulur.
         Bütün hayvanların yaşamaya ve saygı gösterilmeye hakkı vardır. Hayvanlar olmazsa dünyamız yaşanılamaz hale gelir, hayvanları sevmeyen insanları da sevmez.
                                                      

                                                        EGE DEĞİRMENCİ
                                                           3/E -305



                                   YAŞAM  ALANI

         Bir canlı türünün yaşamını sürdürdüğü, beslendiği, büyüdüğü ve uyum sağladığı alana yaşam alanı denir. Canlılar yaşamını sürdürmek için bulundukları ortama uyum   sağlamak zorundadır. Bu nedenle her canlı türünün yaşam alanı aynı değildir. Geyikler ormanda, balıklar suda, kangurular Avustralya'da, inci kefali Van Gölü'nde,  kelaynak kuşları Birecik'te yaşarlar ve bu yerler o türlerin yaşam alanlarıdır.
            Canlılar yaşadıkları alanlarda tek başlarına bulunmazlar. Beslenme ve üreme ihtiyaçları için diğer canlı ve cansız varlıklarla etkileşim halindedirler. Bu canlıları kendi ortamlarından ayırmamalıyız. Anneannemlerin komşusu bir Sibirya kurdu almıştı. Hayvan ilk geldiğinde haftalarca ağladı ve yemek yiyemedi. Anneme neden ağlıyor diye sordum. Annem bizim yaşadığımız iklim onun yaşamına uygun değil, hava çok sıcak ve bu onu rahatsız ediyor, dedi. Ayrıca onun alışık olduğu yiyecekler burada yok dedi. Alışmasının zaman alacağını söyledi. Ben onun haline çok üzülmüştüm.
           Bizler nasıl kendi evimizden ayrılınca mutsuz oluyorsak onlarda mutsuz ve huzursuz oluyorlar. Onları kendi ortamlarından ayırmayalım. Unutmayalım ki bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım ,demiş.

 EGE GÜLTEKİN     
                                                                 3/E    287



TEKNOLOJİ HAYATIMIZIN ÇÖZÜMÜ OLABİLİR Mİ?


          Teknoloji, insanların gereklerine uygun yardımcı alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenektir.
       İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını birbirine bağlayan elektronik sistemdir.
       Günümüzde teknoloji ve internet birçok sorunumuz veya ihtiyacımızı çözerken bazı konularda yetersiz kalmaktadır. Arkadaşlarımızla, ailemizle veya herhangi biriyle yaşadığımız sorunları teknoloji veya internet sayesinde çözemeyiz. Bunu yalnızca konuşarak yapabiliriz.
       Ayrıca teknoloji ve internet bizi en güzel bilgi kaynaklarından olan kitaplardan uzaklaştırıyor. Teknoloji ve internet insanları da birbirinden uzaklaştırıyor. İnsanların iletişimlerini engelliyor. Bu nedenle de insanlar sorunlarını çözerken birbirlerinden yardım istemiyorlar.
       Önemli olan hayatımızda her şeyi gerektiği yerde gerektiği kadar kullanmaktır.
                                                     
                                                            EGEMEN EKİZ
                                                      330  3-E 





                HAYVANLAR DOĞAL ORTAMLARINDA MUTLU OLUR


       Hayvanların en rahat ettikleri yer doğal ortamlarıdır. Yapıları gereği kendi cinsleriyle birlikte olmak, kendilerine uygun doğal yuvalarında yaşamak isterler. Onları doğal ortamlarından ve alışkanlıklarından koparmak büyük haksızlık olur.
       Mesela, evlerde beslenen papağanlar… Koskoca ormanda yüzlerce ağacın çiçeğin arasında, bir daldan diğerine uçmak varken; küçücük bir kafeste tutuyoruz onu. Üstelik etrafta ne doğal bir ortam oluyor, ne de kendine benzer başka canlılar. Ya da ahırlara kapattığımız atlar… Atların en sevdiği şey kırlarda özgürce koşmak, taylarıyla oynamak, taze otları yemektir. Küçücük ahırlara konulup, kısıtlı yeşil alana salınan atlara huysuzluk yapıyor diye bir de kamçı vuruluyor. Yarışlarda daha hızlı koşsunlar diye bu hassas hayvanlara sert eğitimler veriliyor.
       Doğal ortamlarında olsalar bunların hiçbirini yaşamayıp, çok da mutlu olurlar.

                                                         Elif ORGANGİL
                                                          3/E       318


                        TEKNOLOJİ VE İNTERNET

Günümüzde insanların ihtiyaçları ve çeşitli konularda sorunları vardır. Bu sorunları çözebilmek ve ihtiyaçları gidermek için teknolojiye ihtiyaç duyulur. Kendimizi teknoloji öncesi bir dönemde yaşıyor olduğumuzu bir düşünelim. Elimizin altındaki internet, temel ev aletleri (çamaşır makinesi, buzdolabı, fırın vb.) olmasaydı hayat ne kadar zor olurdu.

Teknoloji sayesinde bilgi alışverişi kolaylaşmıştır. Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olaydan anında haberimiz olabiliyor. İnsanlar ulaşımda atlarla veya yürüyerek gidilen yollar çok uzun zaman almaktaydı.Haftalar hatta aylar alabilmekteydi. Şimdi ise çok kısa sürelerde isteğimiz yerlere ulaşabiliyoruz…

Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri, radyo-televizyon yayınları,  günlük gazete servisleri vb gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir hayat kolaylaştırıcıdır.   İnsanlar duygu ve düşüncelerini yazılı olarak hızlı bir şekilde ifade edebilirler. Sağlık alanında hastalıkların erken teşhisini sağlarken aynı zamanda daha kolay çözüm bulunabilir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz.

  Teknoloji ve internet; her zaman sorunlarımızın çözümü gibi görülse de aynı zamanda başka sorunların da nedeni sayılmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
          
İnsanları tembelleştirmiştir. Küresel ısınmaya neden olmuştur. Çevre kirliliği artmıştır. Teknoloji ile birlikte  yeni hastalıklar ortaya çıkmıştır . İnsanlar arasındaki yüz yüze iletişimi azaltmıştır.

   Sonuç olarak teknoloji  ve internet doğru kullanıldığında pek çok faydası vardır. Ölçüsüz ve sınırsız kullanıldığında ise ciddi sıkıntılar doğurabilir.

MEHMET HAKAN GEYİK
3/E   331

                               HAYVANLARIN DOĞAL YAŞAMI

Hayvanların insanlar gibi yeryüzünde bir takım hakları vardır. Bu haklar insancıl muamele görmek üzerine kuruludur. Deneylerde kullanılmaları, derisi ve eğlence için avlanmaları, uygunsuz şekillerde yetiştirilmeleri hayvan hakkı ihlali sayılır.
Hayvanların bu hakları ihlal edildiğinde, mesela deneylerde kullanıldıklarında, derileri için avlandıklarında yaşama hakları ihlal edildiğinden çok acı çekeceklerdir. Hayvancılık sektöründe hayvanlar yetiştirilirken, doğal olmayan yemlerle beslenmektedirler. İlaçlar ve hormonlar verilmesi sonucu kısa sürede büyümektedirler. Bu uygulama onların doğal dengelerine ve de genetiklerini bozmaktadır.
Hormonlarla büyütülen hayvanları, yediğimizde bu hormonlar ve ilaçlar dolaylı yollardan bizim vücudumuza da geçmektedirler. Hayvan genetiği ile oynamanın en büyük sakıncası insan sağlığını etkilemesidir. Sonuç olarak her canlı doğallığında doğmalı, yaşamalı ve ölmelidir.

                                                      Mustafa Tan ÇİÇEK
                                                            316-3E




                   HAYVANLARI DOĞADAN KOPARMAK

       Hayvanlar doğal hayatta özgürlerdir. Ama bizler hayvanları doğadan koparırız. Hayvanları hayvanat bahçesine hapsederek özgürlüklerini ellerinden alırız. Hayvanları tanımak için olsa bile hayvanlar kafeste değil, doğada yaşamalıdırlar.
       Hayvanlar doğada bir mücadele verir. Hayvanlar kafeslerde ne yürüyebilirler ne de koşup avlanırlar. Hayvanları hapishanelerde bir lokmalık yiyecek verirken, doğal yaşamlarında istedikleri kadar yiyip içerler.
       Hayvanlar da bizler gibi özgür ve mutlu olmalıdırlar. Hayvanların doğadan kopardığımız zaman kendimizi onların yerine koyalım, neler hissederiz. Mutsuz, üzgün, korkmuş ve terk edilmiş hissederiz. Bu yüzden hayvanları doğadan almayalım

                                                                             

                                                            NAZ SÖZÜDÜZ
                                                                3/E 293

               

                           HAYVANLARI DOĞAL ORTAMLARINDAN KOPARMAMALIYIZ

        Hayvanları doğal ortamlarından koparmamalıyız. Çünkü onlar kendi doğal ortamlarında mutlular. Birde şöyle düşünün, *Bir kuşunuz var.  Bu kuşu beslemeyi sürekli unutuyorsunuz.Bu kuş ölüyor .Siz mutlu olur musunuz? Sizin mutlu olmadığınız gibi de o kuş kafesteyken mutlu değildi. Atalarımız ne demiş ''Kuşu altın kafese bile koysalar, vay vatanım ! ” dermiş.

        Babanız doğum gününüzde size bir balık aldı.O balık kısa süre içinde öldü. 
Sizce o balık denizde olsaydı ölür müydü? Peki ya o balık akvaryumda mutlu muydu? Düşünün bir penguen veya kutup ayısı plaja gelir mi? Onların gelmeyeceği gibi kuşlar kendiliğinden kafese girmez ,balıklar da kendiliğinden akvaryuma girmez.

       Kısacası hayvanları kendi doğal ortamlarından koparmamalıyız. Çünkü seni bir kafese koysalar sen de mutlu olmazsın.

                                                                                NEHİR GÜLERCİ

                                                                                                                          3/E




                            HAYVAN HAKLARI

 
     Hayvanlarında hakları vardır. Hayvanların haklarına saygı göstermeliyiz ve hayvanları sevmeliyiz.
     Hayvanların haklarını saygılı olmadığımızda yaşanacak olumsuzluklar hayvanları etkiler. Onları korumazsak, aç bırakırsak onlara zarar vermiş oluruz. Hayvanlara işkence yapmamalıyız. Hayvanlara şefkat ile yaklaşmalıyız. Hayvanların derilerinden faydalanmak için onları öldürmemeliyiz. Onların derilerinden yapılan giysileri giymemeliyiz. Çünkü onlarda bir canlıdır. Onların haklarını elinden almamalıyız. Onlar konuşamadıkları için bize dertlerini anlatamadıkları için kimlerden zarar göreceklerini bilmiyorlar. İnsanlar hayvanları korurlarsa hayvanlar zarar görmezler. Sokakta gördüğümüz hayvanları aç bırakmayalım. Sahipsiz hayvanları barınaklara götürmeliyiz. Sokaktaki hasta olan hayvanları veterinere götürmeliyiz.
     Herkes hayvanları severse ve yardıma muhtacı olan hayvanlara yardım eder ise tüm bu sorunlar ortadan kalkar. Sonuç olarak hayvanlarında hakları vardır.
                                                                                                                                                            Özgenur DİKBAŞ
                                                                  3/E 281


                         HAYVANLARI ÖZGÜR BIRAKIN
        Canlılar doğal ortamlarda yaşamak isterler.Bu bir canlının doğal hakkıdır.Ancak bazı canlıların bu hakları ellerinden alınmaktadır.  
         Hayvanlar da doğal yaşamlarından ayrılınca çok zarar görürler.Hayvanat bahçelerinde yaşamak zorunda kalan, özgürlüğü kısıtlanmış binlerce hayvan düşünelim.Özgürce koşup oynayamayan,demir parmaklıklar arkasında sıkışıp kalan,kendi doğal yuvalarında dilediğince yaşayamayan hayvanlar ne kadar mutlu olabilir ki? Doğal ortamlarından ayrılmak zorunda kalan hayvanlar yaşamak zorunda oldukları yapay ortamlarına uyum sağlayamazlar,bu yüzden mutsuz oldukları gibi kısa ömürlü olurlar.
         Bizler nasıl doğal ortamlarından ayrılınca kendimizi mutsuz hissediyorsak,hayvanlar da aynı şekilde kendilerini mutsuz hissederler.Bu nedenden dolayı hayvanları kendi doğal ortamlarında yaşamalarını sağlamalıyız.Doğanın dengesinin bozulmaması için bu çok önemlidir. 
                                            Murat Yiğit ŞİBLİ

                                                                                        3/E



1 yorum: