8 Mart 2015 Pazar

3-E SINIFI EVP 5.KİTAP " HAVUZ PARTİSİ " KOMPOZİSYONLARI

                                     3-E SINIFI  " KİM KORKAR YAZMAKTAN? "

                               5.KİTAP  "HAVUZ PARTİSİ" KOMPOZİSYONLARI

                                  

                              GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA
       “Gülme komşuna  gelir başına .”sözünden de anlaşıldığı  gibi başkalarının başına gelenlere gülersek biz de aynı duruma düşebiliriz.Başka bir deyişle başkalarının yaşadığı sıkıntılarıyla alay etmek ,onların düştüğü bu duruma gülmek doğru davranış değildir.Çünkü gün gelir biz de istemediğimiz bir durumla karşılaşabiliriz.
       Çevremizden örnek vermek  istersek birisi yere  düştüğünde ya da başına bir şey  geldiğinde ona gülmemeliyiz.Sözlerimizle utanmasına sebep olmamalıyız.Arkadaşımız herkesin içinde düştüğü için kendisini kötü hissediyordur ve canı yanıyordur.Bizim yanlış davranışımız onun kendisini daha kötü hissetmesine ve daha çok utanmasına sebep olacaktır.Ayrıca yanlış tutumumuz arkadaşlığımızın bozulmasına da sebep olabilir.Arkadaşlık ilişkilerinde güven çok önemlidir.Bu sebeple arkadaşlarımızın sıkıntılarını paylaşmalı ,bu durumu atlatmasına yardımcı olmalıyız.
       “Havuz Partisi” kitabımızda da Robi arkadaşı Moli yüzmeyi bilmediği için onunla alay ediyordu.Yarışma günü kendi de yüzerken çok başarılı olamadı .Kısacası  insan olarak her zaman  her  yerde bizi üzecek ,sıkıntıya sokacak bir durumla karşılaşabiliriz.Bu sebeple  kimseyle alay etmemeli ve sıkıntılarına çare bulmaya çalışmalıyız.
                                                                                                                     
                                                                                                                       Ali ADA
                                                                                                                           3-E

BUGÜN SANA YARIN BANA
         Bir insan hayatı boyunca iyi kötü birçok olayla karşı karşıya kalır. Çevremizdeki insanların fiziksel özellikleri ve başlarına gelecek kötü olaylar ile dalga geçersek yarın bu olaylar bizimde başımıza gelebilir.
            Bugün bizim maddi durumumuz iyiyken komşumuzun maddi durumu kötüye gidip oturduğu evi ve arabasını satmak zorunda kalabilir. Biz komşumuzla alay edip, dalga geçersek aynı duruma düşebiliriz. Komşumuzun kötü gününde yanında olmayıp yardım etmezsek ve bir de üstüne dalga geçersek yarın biz de aynı duruma düştüğümüzde çevremizde hiç kimse kalmayabilir. Gözlük kullanan bir arkadaşımızla dalga geçersek yarın gözlük kullanmak zorunda kaldığımızda benzer durumla karşılaşabiliriz.
             Hayatın bizi nereye götüreceği ve neyle karşılaşacağımızı bilmediğimizden çevremizdeki insanların mağduriyetleri ile dalga geçmemeli, onların karşısında değil yanında olmalıyız.
                                                                         Aklın Efe YANMAZ
                                                                                    3-E

                             
                                   BİTİRMEK İÇİN BAŞLAMAK GEREK

                  Bir işe başlamak onu yarı yarıya bitirmek.Bir atasözüdür.Niyet edip yapacak olduğumuz başlayarak daha çabuk bitiririz.

        Mesela  okuldan eve geldiğimde elimi yüzümü yıkarım,üstümü değiştirim,yemeğimi yerim,ödevimi yaparım.Eğer ödevimi yapmaya başlamaz ertelersem,uykusuz kalırım,annemden azar işitirim.
                   Geç yatarım , sabah uyanamam, okula geç kalırım,derslerde başarısız olurum.

               Sabah kalktığında herkes  yapması  gereken işi yapmazsa,birazdan yapacağım diye ertelerse ortalık karışır , evimiz dağınık olur.Hiçbir işimizi zamanında bitiremeyiz.

             Bir işe başlayıp yarım bırakmamak  başarımızı ,kendimize olan güvenimizi arttırır.Çevremizde sevilen bir kişi olmamızı sağlar.Planlı ve düzenli olmamız sayesinde yorulmadan başarıyı yakalarız.Bir işi ilerletmek için önce başlamak gerek.

                                                                                                         ARDA  SATAR

                                                                                                            3-E

                      
                    KURALLARA UYMALIYIZ
     Havuzda ve denizde oynamak çok eğlenceli olmasına rağmen bir o kadar da tehlikelidir. Öncelikle bu tür tatil yerlerinde çok dikkatli olmalıyız, yaşımız ve boyumuza uygun havuzları kullanmalıyız. Havuz talimatlarına mutlaka uymalıyız. Eğer denize girmek istiyorsak yanımızda bir yetişkin olmadan denize girmemeliyiz. Tüm bunlar kendimiz için alacağımız önlemlerdir.
    Geçen yaz bu kurallara uymayan birinin başına gelen bir şeyi paylaşmak istiyorum.Bizim sitenin havuzu üç bölümden oluşuyor.Birincisi bizim yaş gurubumuz için kaykaylı havuzlar,ikincisi;bizim yaş grubu ve yüzme bilmeyenler için yapılmış havuzdur.ikinci havuzda derinliğini bilmeyen bir yetişkin balıklama atladı ve kafasını zemine çok sert bir şekilde çarptı.Havuzdan zorda olsa çıktı ve çok kötü bir durumdaydı.Hemen havuz yetkilileri geldi ve müdahale ettiler ama hastaneye götürülmesi gerekiyordu.Bu yüzden ambulans çağrıldı ve hemen hastaneye götürüldü.
         Bunun yanı sıra havuzda arkadaşlarımızla eğlenirken de çok dikkatli olmalıyız.Çünkü arkadaşlarımızla suda şakalaşırken yanlış bir hareket yaparsak onun suda nefessiz kalıp boğulmasına sebep olabiliriz.Boğulmalar bazen felç ve ölümle sonuçlanabilir.Bu da geri dönüşü olmayan bir sonuç olur.

                                                         
                                                     ASLI ALTUNOVA / 3-E

                                                     
                                                               DÜŞTÜ GÜLMEDİM
                                                                                   
                  Atalarımız yaşadıkları olaylardan dersler çıkarmış, sonucunda atasözleri doğmuştu. Her atasözünün içinde bir hazine yatar.Hazinenin kapağını açtığımızda da zengin kelimeler dökülür önümüze. 

                 Evet arkadaşlar bazı durumlar vardır ki gülmemek elde değil.
                           
              *Dili takılan arkadaşlarımız.Şey,şey,şey...

               *Kekeliyen birisi.Ba-ba.
                  
               *Düşen birisine gülmek.    
                    
                Evet gülmek elde değil.Ama gülerken abartmamak lazım Güldüğümüz herşey bir gün başımıza gelebilir.
                  

                Sınıfımızda bir kız arkadaşımız vardı.Her şeye gülerdi.Gülerken abartırdı.Kahkahalar atardı.Başımıza bir şey geldiğinde hemen gülmeye başlardı.Bir gün öğretmenimiz bir sonraki dersin Beden Eğitimi dersi olduğunu söyledi.Çığlıklar atarak koşmaya başladık.Üç merdiveni birden atlayacaktık ve atladık da. Atlamamızla beraber carttt diye bir ses duyuldu.Her zaman başkalarına gülen arkadaşımızın pantolonu boydan boya sökülmüştü.Biz hiç gülmedik. Çeketimi çıkarıp arkadaşımızın pantolonunun sökülen bölümünü kapatmaya çalıştım.Hemen içeri koştuk.Neyse ki dolabımızda yedek kıyafetlerimiz vardı.Hemen onlardan birini giydi.Bana sarıldı ve ”Ben olsam gülerdim.” dedi.Yüz ifadesinden dersini aldığını anlamıştım.
                                                                                                                
                                                                                             Aslıhan KALAYCI
                                                                                                           3-E

                         
                         HAVUZDA VEYA DENİZDE KURALLARA UYMAK
           Yaz veya kış , denizde ya da havuzda yüzmek hem bir eğlence, hem bir spor hem de serinlemek için iyi bir yoldur.
           Fakat bunun eğlenceden kabusa dönmemesi bizim elimizdedir. Boğulma sebebi ile sakat kalabilir hatta ölebiliriz. Bunu önlemek için öncelikle yüzmeyi biliyor olmamız gerekir. Denizde veya havuzda kurallara uymamız, cankurtaranların uyarılarını dikkate almalı, bu uyarılar ve kurallar çerçevesinde davranmamız gerekir. Arkadaşlarımızla suyun içerisinde şakalaşmak karşımızdaki kişinin panik yapmasına ve bu yüzden boğulmasına sebep olabilir. Havuz kenarında , ıslak zeminde koşmak, birbirini suya itmeye çalışmak düşmemize, başımızı çarpmamıza bunun sonucunda ise sakatlanmamıza veya ölmemize neden olur.
            Böyle üzücü kazalara sebebiyet vermemek için kurallara uymalı, uymayan arkadaşlarımızı uyarmalıyız.

                                                                                                   Sude  Ceren NAS
                                                                                                      3 / E         303


                         BİR İŞE BAŞLAMAK O İŞİ YARI YARIYA BİTİRMEKTİR
          Başladığımız bir işi bitirmek çok önemlidir. Çünkü o başlanan işi yapmazsak asla gerçek amacımıza ulaşamayız.Bir işe başlamak o işi yapmaya hazırlık yapmaktır.O iş için çaba göstereceğimiz anlamına gelir.Çaba gösterdiğimiz ve istekli olduğumuz her işte başarmamak için sebep yoktur.Atalarımız der ki “Bu günün işini yarına bırakma.”Eğer bırakırsak başımıza bir sürü sorun çıkar.Bu da çok kötü bir şeydir.
          Bir işi yapmaya hazırlık yapmak o işi tümden yapacağımız anlamına gelir.Yaptığımız bir işi başarırsak başka işler yapmak için de isteğimiz ve hevesimiz olur ve kendimize güvenimiz gelir.
          Tıpkı Havuz Partisi kitabındaki gibi Moli yüzme öğrenmek yerine hep başka işlerle uğraşıyor.Yapmayınca kendini zor duruma düşürüyor.Yani demek istediğim bir işe başladığımızda hepsini bitirmemiz gerekir .
                                                                                                           
                                                                                                           DEMİR GÜNER
                                                                                                                      3-E


                       GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA

       Bir insanın hayatı boyunca ne ile karşılaşacağı hiç belli olmaz. Bugün işlerimiz yolunda, keyfimiz yerindeyken yarın her şey tepetaklak olabilir ve yolunda giden işlerimiz bozulabilir.
         Kişi günlük hayatında diğer insanlar ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmalıdır. Bugün bizim keyfimiz yerindeyken çevremizdeki bir insanın başına kötü ya da olumsuz bir olay gelebilir. Bu durumda kesinlikle o kişileri küçümsememek onlarla alay etmemek gerekir. Böyle bir durumda olan insanlara yardım edilmeli ve onların sıkıntıları paylaşılmaya çalışmalıdır. Çünkü hayatın ne getireceği hiç belli olmaz, bugün onların başına gelen şey yarın bizim başımıza gelebilir. Biz kötü günler geçirirken yanımızda birilerinin olmasını istiyorsak başkalarının zor gününde de biz onlara yardım etmeliyiz. Mesela; bir arkadaşımız seksek oynarken düştü. Diğer arkadaşlarımız ona güldü. Aynı şey onların başına geldi.
         Hayat uzun bir yoldur ve bu yol bazen iniş, bazen çıkışlarla devam eder. Bir gün bizim de başımıza kötü bir şey gelebilir. Bu nedenle zor durumda olan insanlarla alay etmemek gerekmektedir.

                                                                                     Duru Bayraktarlar
                                                                                                 3-E


SUYLA ŞAKA OLMAZ
Yaz aylarını çok severim. Yaz ayını çok sevmemin nedeni; deniz, güneş, tatil, havuz, tekne. Bunlar beni çok mutlu eder. Özellikle ailemle birlikte çıktığım yaz tatillerinde denize, havuza girmekten mutlu olurum.
Su içinde yapılabilecek aktiviteler sonucunda oluşabilecek tehlikelere karşı tüm çocuklar eğitilmelidir. Su içerisinde şakalaşmaların tehlikeleri anlatılmalıdır. Su içerisinde şakalaşmak, çok derinlere gitmek, kramp girmesi hayatımızı tehlikeye sokar.
Yaz aylarında gazetelerde ve haberlerde her gün boğulma olaylarını duyuyoruz ver görüyoruz. Bu üzücü olayların yaşanmaması için yüzme bilmeden suya girmemeliyiz. Suda şakalaşmanın ölümle sonuçlanacağını çok iyi bilmemiz gerekir.
 
                                                                                                   EGEMEN EKİZ
                                                                                                      3-E    330


GÜLME KOMŞUNA, GELİR BAŞINA
Bir kişi düştüğünde, canı acıdığında veya kötü bir durumda kaldığında ona gülmek kötü bir davranıştır. Çünkü o kişinin o sırada canı yanmaktadır veya kendini kötü hissetmektedir.
Bu durumdaki arkadaşımızın yerine kendimizi koyarak onu anlamaya çalışmalıyız. Arkadaşımızın düşüşü komik olabilir, bu sebeple ona gülmüş olabiliriz. Hemen özür dileyip yardımına koşmalıyız. Hem canı acıyıp hem de alay konusu olmuş kişi bize haklı olarak çok kırılabilir.
Ayrıca, unutmamalıyız ki bugünün bir de yarını var. Aynı olay, ileri de bizim de başımıza gelebilir. Kendimizi, o güldüğümüz, alay ettiğimiz durumda bulabiliriz. Bize de birilerinin gülmesi, halimizden anlamaması çok üzücü olacaktır.
Adımlarımızı ilerisini de hesaba katarak, karşımızdaki insanın duygularını düşünerek atmalıyız.

                                                                                               Elif ORGANGİL
                                                                                                    318     3/E


                                         TEHLİKELİ ŞAKALAR
          Havuz ve deniz yazın büyük küçük herkesin zevk aldığı en önemli eğlence yerleridir. Ancak havuz ya da deniz kenarında eğlence sınırsız değil dikkatli olmayı gerektirir.
     Bazen çok basit, masum gibi görünen şakalar bir faciaya dönüşebilir. Örneğin havuz kenarında duran bir arkadaşımızı suya itmek, suda yüzen arkadaşımızı batırmaya çalışmak onların yaralanmasına, ölmesine veya sakat kalmasına neden olabilir.
        Bazen de yüzme bilmeyen veya sudan korkan insanlara şaka yapmak çok eğlenceli gibi görünse de bu kişi üzerinde psikolojik bir sorun yaratabilir. O kişinin ömür boyu sudan korkmasına neden olabilir.
    Suda boğuluyormuş şakası da sıkça yapılan saçma davranışlardandır. Bu şaka bir gün gerçek olduğunda kimsenin bize inanmamasına ve yardımımıza koşmamasına neden olur.
          Tüm bu nedenlerle havuz ve deniz son derece dikkatli ve tedbirli olmayı gerektiren eğlence yerleridir. Saçma sapan şakalarla kendimizin ve başkalarının hayatını tehlikeye atmamalıyız.
                                                                                                                                                                                                                 Emirhan Tasouji
                                                                                          3-E       295


                                       
                                   
                                         BAŞLAMADAN BİTMEZ

                Bir işe başlamak demek önce o işle ilgili yapacakları planlamak, gerekli araştırmaları yapmak, gerekli malzemeleri temin etmek, gerekli maddi imkanları hazırlamak ve birçok konuda planlamaları yapmakla olur. Örneğin bir inşaata başlayacak kişi projesi, planı, gerekli parasal kaynağı hazır olmadan işe başlayamaz. “Bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır.” sözü ,bize planlı çalışmayı telkin ediyor. Yani söylenmek isteniyor ki: Bir işe başlamadan önce yapacağın araştırma, çalışma ve ön hazırlıklar şarttır.
             Plansız bir işe başlamak hiç anlam ifade etmez. Gerçek anlamda bir işe başlamak o işle ilgili tüm hazırlıkları yapmakla mümkündür. Eğer o işle ilgili tüm hazırlıklar ve planlamalar yapılmışsa ve o işe başlamışsa zaten işin çoğu bitmiştir.
              İşe planlı ve hazırlıklı başlanırsa zaten yapılacak iş büyük oranda başarıyla bitmiştir.


                                                      AD-SOYAD: Mehmet Hakan Geyik
                                                         NUMARA: 331
                                                                SINIF: 3-E

           GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA

    Atalarımız yaşadıkları tecrübeleri sonraki nesillere aktarabilmek için öğretici cümleler kullanmışlardır. Bu cümlelere atasözü denilmektedir.”Gülme komşuna gelir.” başına en çok rastladığımız hatta kullandığımız atasözlerinden biridir.

           Bu atasözünde anlatılmak istenilen çevremizde bulunan herhangi birisinin başına gelen kötü bir olayla dalga geçmemiz gerektiğidir. Çünkü aynı olayla günün birinde biz de karşılaşabiliriz. Bizim başımıza kötü birşey geldiğinde etrafımızdakilerin bununla dalga geçmesi üzüntümüzü daha da arttıracaktır. Bunu düşünerek bizimde karşımızdakilere öyle davranmamız gerekir. Kötü veya üzücü bir olay yaşayan arkadaşlarımızın yanında olarak onlara destek vermeliyiz. Bu şekilde davranarak onları ne kadar sevdiğimizi ve değer verdiğimizi gösterebiliriz.

                      Çevremizde hatalı davranışlarda bulunan kişileri bu ata sözünü kullanarak uyarabiliriz.


                                                                                                                               İREM GÜLERYÜZ
                                                                                                                                     3-E   /    332


                                                   BAŞLA  Kİ  BİTSİN
       Bir işe başlamadan,onu bitirmemiz mümkün değildir.Bu yüzden yapacağımız işi planlayıp uygun zaman ve şartları oluşturduktan sonra gecikmeden başlatmalıyız.
       Bu konu ile ilgili kendimizden örnek verebiliriz.Bize verilen ödevi bitirmek için önce ona başlamak gerekir.Bir apartmanın yapılması için önce temelinin atılmasıyla işe başlanmış olur.Hiçbir işi başlamadan bitiremeyiz.Kitap okumak isteyen bir insan kitabın sonunu okursa kitabı okumuş olmaz ve hiçbir şey anlamaz.Bu,onun kitabı bitirdiği anlamına gelmez.Yapmaya niyetlendiğimiz bir işi yapmaya başladığımız zaman o işin nasıl bittiğini anlayamayız bile.Çünkü işi yapmaya başlamak bizim o işi bitirme sürecimizi hızlandırır.                                        Unutmamalıyız ki çaba göstermeden ve girişim yapmadan hiç bir işimizi tamamlayamayız.Biz çaba göstermezsek hiçbir armut pişip de ağzımıza düşmez.        

                                                                         MURAT YİĞİT ŞİBLİ
                                                                                     3-E



HERŞEY BİZİM İÇİN

İnsanlar sosyal varlıklardır. Okul hayatımızda, aile hayatımızda, günlük yaşantımızda başımıza bazı olaylar gelir. Bunlar bazen iyi bazen kötü, bazen de komik olaylardır.
Geçen haftalarda tüm Türkiye’de çok soğuk ve karlı günler yaşandı. Aşırı kar yağışı yüzünden her yer dondu ve insanlar buzda kayıp düştüler. Düşenlerin kiminin kolu, kiminin bacağı kırıldı ya da incindi.
Soğuk ve karlı havalarda sokağa çıktığımızda, buz tutan kaldırımlarda düşen insanlara gülersek başka bir zaman biz de buzdan kayabiliriz. Bu dünyada hiçbir olay benim başıma gelmez dememeli, her türlü olay karşısında sakin olup kendimizi o kişinin yerine koymalı, ona göre davranmalıyız. Evet, bu dünyada her şey bizim için…
                                                   Mustafa Tan ÇİÇEK
                                                                                                                                                                    3-E No:316


      Bir İşi Zamanında Yapmak
  Düşündüğünü yapmak, istediğini istiyorsun ama bir türlü başlayamıyorsun. Bugün diyorsun, hayır bugün kalsın yarın deyip günler böyle çıkıp gidiyor.
       Bir hamle ile işe(düşündüğün her iş olur) başladığın zaman, o işin arkası gelecek demektir. Gelmesi içinde zaten çaba harcarsan: Başardığın gibi bırakamazsın. Bırakırsan huzursuz olursun.
       Bu demek oluyor ki bir işi düşünüp hemen başlamalı. Başladığın zaman o işe adım atmış oluyorsun hatta yolu yarılıyorsun demektir. İşe başla ki o işin bitişini gör.
                                                 
                                                   Naz SÖZÜDÜZ
                                                    3-E




                                                   
                    SUDA ŞAKA OLMAZ
        İnsanlar aileleriyle veya arkadaşlarıyla yüzmek için yazlık yerlere veya havuzlara giderler. Özellikle denizlerde yüzme bilen ve bilmeyen insanların bir arada olması görülür.
        Normal zamanlarda bile insanlar şakanın dozunu arttırdıklarında kötü sonuçlarla karşılaşırlar. Bu şaka suda olursa tabi ki etkisi daha da büyür. Yüzme sırasında bile yüzen insanın ağzına su kaçsa panik olduğunu düşünürsek suda şaka yapmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlarız. Suda şakalaşmanın bazı sonuçları ; su yutmak, krampa yol açmak, bir daha suya girememe ve boğulmaktır. “Havuz Partisi” kitabında arkadaşının yaptığı şaka yüzünden Moli sürekli sudan korkmuştur. Bu korkuyu atlatması çok zor olmuştu.
        İnsanların yüzme eğitimi almalarının yanı sıra suda şaka yapmayı da bırakmaları gerekmektedir. Yani suda şaka olmaz.
                                                                                            Özgenur  DİKBAŞ
                                                                                                 3/E        281  



                          EĞLENCE TEHLİKEYE DÖNÜŞMESİN
 Özellikle yaz aylarında insanlar sıcaklardan bunalıp, denizde ya da havuzda serinlemek için can atarlar. Özellikle de biz çocukların en büyük zevkidir yüzme.
Yazları gittiğimiz tatil mekanlarında havuz veya deniz kenarında dinlenirken, büyüklerin yüzdüğünü ya da çocuklarıyla ilgilendiğini, gençlerin aralarında tehlikelileri de olan bir takım oyunlar oynadıklarını, çocukların ise aile gözetiminde yüzdüklerini ya da oynadıklarını görürüm.  Bir keresinde on beş yaşlarında iki çocuğun birbirlerini havuza iterek şakalaştıklarını görmüştüm. Kısa bir süre sonra bir tanesinin ayağı kaydı ve havuzun içine doğru düşerken, kafasını havuzun kenarına çarptı. Kafasına bir şey olmuştu. Herkes etrafına toplandı. Büyükler hemen onu alıp götürdüler. Çok korkmuştum. Havuzun dışı ıslak olduğundan çok kaygandı. Havuz kenarında bu tarz oyunlar oynamak çok tehlikeliydi. Ama eğlenme peşinde olan gençler sanırım canlarını tehlikeye attıklarının farkında  değillerdi. O olaydan sonra bırakın şakalaşmayı, havuzun etrafında koşmadım bile.
Bir keresinde de denizde yine iki abi birbirlerini suya batırma oyunu oynuyorlardı. Bir tanesi diğerini normalden fazla süre suya batırdı ve omuzlarının üzerine oturdu. Ailemin anlattığına göre alttaki çocuğun ciğerlerinde nefes kalmamıştı ve boğulma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Çırpınıyordu ama batan arkadaşı şaka zannediyordu. Etrafındakilerin uyarısıyla diğer arkadaşının  omzundan indi. Denizin yüzeyine çıkan çocuk kıpkırmızı ve nefessizdi. Neredeyse ölüyormuş. Arkadaşına çok sinirliydi. Bu tür olayları gördükten sonra, doğal yaşam alanımız olmayan, sadece serinlemek ya da yüzmek için gittiğimiz sularda şakalaşmanın hayatımızı tehlikeye attığını öğrendim.
Yeterince yüzme bilmeyenlerin, yakınları gözetiminde olmaları gerekir. Biz şakalaşmanın zararlarını bilsek de arkadaşlarımız eğlence uğruna bizi itebilir, batırabilir. Arkadaşlarımızla yüzme konusunda iyi olup olmadığımızı paylaşmalı, şakalaşmanın olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söylemeliyiz.
                                                   
                                                                       SİMAY DEMİR  /   3 - E




                      BAŞLADIN MI YARILADIN DEMEKTİR
Bazen yapmakta zorlandığımız bir şeyi yapmamak için çeşitli bahaneler buluruz. Bazen de yapmaktan korktuğumuz şeyleri erteleyebiliriz. Eğer korktuğumuz şeyleri çalışıp başlarsak yarılamışız demektir. Başlamaktan korktuğumuz şeyleri ders alarak korkumuzu yenersek ve her seferde bunu uygularsak korktuğumuz şey kalmaz. Yapmaktan sıkıldığımız şeylerin üzerine gidersek korkumuz geçer. Ama bunun için o işe başlamamız gerekir.
Örnek vermek gerekirse de paten kaymayı hem çok isteyen hem de korkan birisi, korkusunu öne çıkarırsa başlamamak için her zaman bir bahane bulacaktır. Korkuyu yenmek için ilk olarak mağazadan paten alarak başlayabiliriz. Paten kaymanın inceliklerini öğrenebilmek için bir takım araştırmalar yapabiliriz. Bu araştırmaları yapmak bizim cesaretimizi arttırır ve başlamayı kolaylaştırır.
Sonuç olarak bir işi yapmamak için önümüze çıkan engeller işimizi zorlaştırır. Bu işleri kolaylaştırmak istiyorsak bir yerden başlamamız gerekir.
                                                                                              
                                                                                               SELİM  GÜRBÜZ             
                                                                                            3-E  / 321
          

               BİR İŞE BAŞLAMAK ONU YARI YARIYA BİTİRMEKTİR

              Bazen yapacağımız bir işi gözümüzde çok büyütürüz , o işin çok zor olduğunu düşünerek bir  türlü yapmaya başlamak istemeyiz .Oysa ki ne kadar zor olursa olsun bir işe başladığımız zaman devamını getirip o işi kısa sürede tamamlarız. Hiçbir işi, görevimizi gözümüzde büyütmemeli, bir an önce yerine getirmek için yapmaya çalışmalıyız.Tüm yaşantımız boyunca önümüze çıkan  sorunlar   karşısında bu ilkeye dikkat edersek daima  başarılı  oluruz. Önümüzde hiçbir engel kalmaz ve hedefimize ulaşırız.
                                                                                                                                                                                                            YİĞİT   ERMAN
                                                                           3/E      335







   

                                                                                                                                                      



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder