5 Mart 2015 Perşembe

3-D SINIFI ÖĞRENCİLERİNİN 5.KİTAP "HAVUZ PARTİSİ" KOMPOZİSYONLARI

Konu : Denizde ya da havuzda şakalaşmanın doğuracağı olumsuz sonuçlar.                                         
    Doğadaki en büyük güçlerden  biri sudur.İnsanlar  susuz yaşayamazlar. İnsan vücudunun  yüzde yetmişi sudur.Yaşamın her alanında sudan faydanalınıyor. İçmek,yıkanmak,temizlik,sulama,enerji elde etme ve taşıma(ulaşım)gibi işlerin yanında,havuz,nehir ve denizlerdeki sudan yararlanarak çeşitli sportif faaliyetler gerçekleştiriliyor.
    Günümüzde havuzlar ve plajlarda yüzmek insanların olmazsa olmaz ihtiyaçlarındandır.Yazın denizler ve havuzlar insanlar tarafından dolup taşmaktadır.Ancak bunca rağbet gören deniz ve havuzlar beraberinde beklenmedik tehlikeleri de barındırırlar.Havuz ve deniz suyundan yararlanmak isteyen kişilerin mutlaka yüzme öğrenmeleri gerekir.Büyükler; Suyun şakası olmaz.derler.Çok doğru  sözdür.Çok iyi yüzme bilsek dahi sudaki şakalaşmalardan kaçınmamız gerekir.
    Çünkü yapacağımız şakalaşma sonucu,kulağımıza su kaçar,fazla su yutar ve boğulmalara neden olur.Farkında olmadan akıntılı yerlere sürükleniriz.
    Havuzdaki parti kitabından örnek verebiliriz.Moli yüzmeyi bilmemektedir.Arkadaşı Meri Bet ile havuzda yüzmeyi öğrenmeye çalışırken ,Robi gizlice Moliye şaka yapar.Bunun sonucunda Moli boğulduğunu sanır , çok korkar.Yüzmeyi  öğrenmekten vazgeçer.
    Yüzme konusunda çok iyi yüzücü olsak dahi deniz ve havuzda şakalaşmaktan kaçınmalıyız.Aksi durumda hiç beklemediğimiz tehlikelerle karşılaşırız

Ardıl İmrek

3/D  718
Bir İşe Başlamak Onu Yarı Yarıya Bitirmektir
Başlamak bitirmenin yarısıdır. Çünkü başlama vakti gelinceye değin belli bir mesafe kat edilmiştir . Hayaller kurulmuş, tasarılar yapılmıştır. Böylece başlamaya niyetlendiğimiz anda zaten yolun yarısını kat etmiş durumda oluruz.
Aslında işin en zor kısmı bir işe başlamaktır. Bir başladığınız zaman gerisi mutlaka gelir. İşin üzerinde çalışırsınız, devam ettirirsiniz ve en sonunda da bitirirsiniz. Burada üşenilen tek bölüm başlama kısmıdır ve o kısmı atlatınca sonu rahat gelir.
Aklımızdaki fikri harekete geçirmek için bir şekilde kendinizi zorlamalıyız. O fikir belki bize çok basit gelebilir ama belki de herşeyi değiştirebilecek bir güce sahiptir.Eğer ki
  bir şekilde bu fikri gerçeğe  dönüştürmek adına harekete geçmezseniz bu fikrin yaratılıcığına hiçbir zaman tanık olamayacaksınız demektir.
 Barlas SAĞLAMTİMUR3-D


GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA
       Hepimiz günlük hayatta bazı aksilikler ve olumsuzluklar yaşayabiliriz. Her insanın zaman zaman gülünç duruma düştüğü anlar olabilir ya da herkes zamanla istenmedik durumlara düşebilir.
       İnsanlar zor durumda kaldıklarında onları kırmamak, düştükleri bu durumla dalga geçmemek gerekir. Çünkü yaşanan bu olay gün olup bizim başımıza da gelebilir. O gün geldiğinde üzülmemek, kendimizi kötü hissetmemek için biz de insan ilişkilerinde böyle anlarda anlayışlı olmaya özen göstermeliyiz.
İnsanoğlu gün olur iyi günler geçirir gün olur çalkantılı bir suda boğulmamak için mücadele eder. Böyle anlarda en yakınlarımız olan ailemize ve dostlarımıza ihtiyaç duyarız. Zor günümüzde yanımızda onarlı bulabilmemiz için biz de onların zor günlerinde onlara destek olmalıyız.              
                                       Çağan Adem

                                            3-D

                KARARVERİP BAŞLAYINCA ZORDA OLSA BİTER
          
 
                   Bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır. Ata sözünü düşündüğümüzde aslında; Başlamak yapacağımız o işin tamamıdır.
Yani o işin nasıl yapılıp ,nasıl sonuçlanacağı konusundaki kafamızdaki düşüncelerin ilk yolu başlama kararını vermektir! Ve gerisi kendiliğinden gelecektir.
                    Bu yukarıdaki yazdıklarımızı örneklendirecek olur isek Örneğin: Bisiklete binenleri gördüğümüzde onlara büyük bir hayranlıkla,Özenerek bakıyor ve neden bende bisiklet süremiyorum diye üzülüp,öğrenirken düşüp yaralanırım diye korkuyorsak bunun üstesinden gelebilmek için,ben bisiklet sürmek istiyor muyum sorusuna evet istiyorum ! Cevabını veriyor isek  bu kararı verdik demektir.Gerisi bir bisiklet sahibi olmak ve bisiklet sürmeyi bilen bir büyüğümüzden yardım almak işe başlamaktır! Ve sonunda düşmek de olsa. Yaralanma korkusu da olsa ,başladığımızda bu işin okadarda korkutucu ve zor olmadığını gördüğümüzde o yapmaya başladığımız işten nekadar çok zevk aldığımızı ve mutlu olduğumuzu hissedeceğiz .
                     Bu yukarıdaki örnekte bize gösteriyorki ;Birşeyi ister ve o istediğimiz şeyi azimlilikle,kararlılıkla ve çalışmayla başardığımızı gördüğümüzde zor olduğunu düşündüğümüz şeylerin karar verip başlayınca nekadar kolay ve zevkli olduğunuda görmüş oluruz.
   
                                                                                                                                                                             DENİZ CEM ÇETİN 

                                                                                                                                                                                   3/D    



Kötü Şaka
       Sıcak bir yaz günüydü . Biraz hava almak için yazlık evimizin balkonuna çıkmıştım . Havuzun başında insanların toplandığını ve bir telaş içerisinde koşuşturduklarını gördüm. Çok merak ettiğim için annemden izin alıp aşağıya indim.
       Arkadaşım Ali de aşağı inmişti . Ona ne olduğunu sordum . Havuza yüzmek için giren çocukların şakalaştığını ve bu şaka sonunda birisinin boğulma tehlikesi atlattığını söyledi . Orada bulunan herkes hem su şakalarının olumsuz sonuçlar doğuracağını anlatıyor , hem çocuğa ne olacağını düşünerek üzülüyorlardı . Doktor olaya müdahele ediyordu . Yaklaşınca boğulanın arkadaşımız Ahmet olduğunu gördük ve biz de çok kaygılandık .
       Sonunda arkadaşımıza bir şey olmadı ama hepimiz çok telaşlandık . Suda şaka yapmanın çok tehlikeli bir şey olduğunu da böylece öğrenmiş olduk .

                                                                   Deniz GirmezKONU: Bir işe başlamak onu yarı yarıya bitirmektir.

                        Ben bu sözü kendi yaşantımda çok fazla yaşıyorum. Örneğin her ayda 1 ya da 2 kere çalışma masamı düzenlemem gerekiyor. Genelde ben bunu yapmaya üşeniyorum  ama masamı düzeltmeye başlayınca bir bakıyorum  işimin yarısı bitmiş.Benim için önemli bir örnek de bu kompozisyonu yazmaya başlamış olmam. Şu an  neredeyse kağıdın yarısına geliyorum……………..

                        Başkalarının yaşantısında ise çok fazla göremiyorum bu sözü yaşayıp yaşamadıklarını, ama eminim yaşıyorlardır. Neyse ben gördüğüm kadarını yazayım. Mesela biz babaanneme gittiğimizde  o  bize yemek  yapmaya başlıyor. Ben de o arada tablet oynuyorum. Tabletimle oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Babaannemin yanına  gittiğimde  bakıyorum yemeğe, yarılanmış bile!


                 Ben bu cümleyi ‘’çorap söküğü gibi gelmek’’ deyimine çok benzetiyorum. Aynı  zamanda  ‘’bir işe başlamazsan o işi yarılayamazsın bile’’ anlamını çıkarıyorum.

                                                     Dilay Türkyılmaz 3-D                                                                           

                   
 Konu;Denizde ve havuzda nelere dikkat etmeliyiz;

Yaz geldiğinde havalar ısındığında büyükler ve çocuklar tatillerini denizlerde ve havuzlarda      geçirir.Buralarda güzel  vakit geçirmek için kötü olayların yaşanmaması için dikkat edilmesi gereken kurallar vardır.Yüzme bilmiyorsak büyüklerimiz olamadan suya girmemeliyiz.Su içerisinde iken  şaka yapmamalıyız.
Örnek verecek olursak size kötü bir anımı aktaracağım;Birgün havuzda oyun oynarken arkadaşımla su savaşı yapmaya başladık.Gözüme,ağzıma,burnuma çok fazla miktarda su kaçtı.Bir müddet gözlerimi açamadım ve etrafı göremedim.Nefes almadan su içerisinde dengemi kaybettim,panikledim ve yüzemedim.Bu durumun sonucunda boğuladabilirdim.Havuzda,denizde gerekli olan tüm kuralları yerine getirmeli ve arkadaşlarımızla oyun oynarken çok dikkatli olmalıyız.
Havuzda şakalaşmak tehlikelidir.Hiç istemediğimiz sonuçlara neden olabilir ve çok üzülebiliriz.
                                                                                                                                         EFE CAVLAK
                                                    3-D                     


              Çocukların bazen yapmak istemedikleri sorumlulukları olabilir.
                 
                Bunlar şunlar olabilir

    Test çözme
    Odanı toplama vb. şeyler olabilir.Ama bir işe başlamak onu  yarı yarıya bitirmektir.Mesala ben ödevimi yapacağım yapacağım
    demedim yaptım.Mesala babalarımız, onlar para kazanıcağım demekle boş zaman geçirmez başlarlar çalışmaya.Eğer siz cum-
    hurbaşkanı olmak istiyorsanız , büyüdüğümde cumhurbaşkanı demek yerine şimdiden çalışmaya başlayın.Yani demek istediğim
     onu yapıcam diye hayal kurmak yerine önce o işe başlayın .Ama bir işe başlamak için sağlınızın yerinde olması gerekir.
      Eğer sağlımız yerinde değilse ozaman önce sağlımızla ilgilenmemiz gerekir ve o işi erteleriz.
                  Sonuç olarak önce istediğimiz işe başlamalıyız zaten devamı çorap söküğü gibi gelir.

                                                       EGE ÇETİN DOĞAN

Konu:Denizde ya da havuzda şakalaşmanın doğuracağı sonuçları, kendi yaşantınızdan, başkalarından ve kitabınızdan yararlanarak açıklayınız.
       Havuzda ya da denizde şakalaşmak hayatımıza mal olabilir. Bunları size birkaç örnekle açıklayayım.
        Size birinci örneğimi söyleyeyim;
* Birgün annemin hastanesine onyedi-onsekiz yaşında biri gelmiş.Yatağa bağlıymış. Ellerini, kollarını, başını hareket ettiremiyormuş. Sadece gözlerini hareket ettiriyormuş. Ayrıca da konuşamıyormuş. Annem bu olayın nasıl olduğunu sormuş.Çocuğun annesi Yıllar önce deniz kenarında arkadaşlarıyla oynarken atlama yarışı yapıyorlardı, o sırada oğlum atlıyordu, deniz de derin değildi atladı ve boynu kırıldı, çok fazla ameliyat geçirdi fakat başarılı olmadı,oğlum çok genç.Oyun arkadaşları şu an üniversitede okuyor demiş
* İkinci örneğim ise ben plajdayken olan bir olay;
Plajda iki genç oyun oynuyorlardı.Fakat oyun eşek şakası gibi.Birisi diğeri hiç fark etmeden denize batırdı.Adam boğulacaktı ancak güldü.Aynısını arkadaşına yaptı.
* Üçüncü örnek ise kitaptan;
Biliyorsunuz Meri Bet, Moli ye  yüzme öğretiyordu.Fakat Robi onu aşağı çekti. Meri Bet Moliyi bıraksaydı Moli ölebilirdi
       Sonuç olarak asla suyla şaka yapmamalıyız.

ELİF KURAN
3-D

                             GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA

     Başka insanların başına gelen olaylar karşısında anlayışsız ve alaycı bir tavır sergilersek bizim de başımıza benzer bir olay gelebilir. Çünkü o insanların ahını almış olabiliriz.
Sadece komşumuza değil arkadaş akraba ve çevremizdeki herkesin başına sıkıntılı bir durum gelebilir. Bizler çevremizdeki insanların sıkıntılarıyla dalga geçmek yerine yardımcı olmalıyız, teselli etmeliyiz.
     Örneğin bir arkadaşımızın yazılıdan düşük not almasıyla dalga geçersek bir gün biz de aynı duruma düşebiliriz. Böylece güldüğümüz şey başımıza gelmiş olur. Mesela kardeşimin benim başıma geldiğinde güldüğü olaylar hep onun da başına geliyor. Bu yüzden ona  en uygun cümle  ‘’Gülme  komşuna gelir başına ‘’  demek olur.
                                                      Kısaca gülme komşuna gelir başına
     


                                                         Elif YÜZGEÇCİOĞLU
                                                                                                                                                                                        3D  -   271


Konu:   Denizde ya  da havuzda şakalaşmanın doğuracağı olumsuz sonuçlar.                                                       01/03/2015
                              
               SUDA  OLABİLECEK  KAZALAR
                Su canlıların yaşam kaynağıdır. Su olmazsa hayat olmazdı.Suyun hayatımızdaki önemi büyüktür.Susuz insanlar yaşayamaz.
                Hayatımız için bu kadar önemli olan su, bazende hayatımızı kaybetmemize sebep olabir.Biz insanlar tatil dediğimizde aklımıza deniz, güneş,havuz gelir. İnsanlar tatilleri yaparken çok dikkat etmelidir.Yüzme bilmeyen insanlar denize tek başına aslı girmemelidir.Ya da bir büyüğüyle denize girmelidir.Arkadaşalar bir araya geldiğinde deniz de çocukça şakalar yapabiliyor. Bir an bile düşünmeden oyunlar oynayıp şakalara başlıyorlar.Aslında bu çok tehlikeli bir durum. Su ile şaka olmaz.Hayatımızı kaybetmemize sebep olabilir. Birde çevremize baktığımızda yaz aylarında kanallarda yüzenleri görüyoruz. Birçok insan kanallarda yüzmenin bedelini canıyla ödedi fakat bundan ders alan pekde olmadı.Bu en tehlikelisi  akıntıya kapılma oranı çok yüksektir. Bu gibi durumlarda çok dikkat etmeliyiz.
               Su ile şaka olmaz.Lütfen daha dikkatlı olalım,daha duyarlı olalım,şakanın nerde nasıl yapmamız gerektiğine dikkat edelim.
                                                               

                                                                                                                                                                                         Hilal Efsun DEMİR
                                                                                                                                                              3/D       664


             BİR İŞE BAŞLAMAK ONU YARI YARIYA BİTİRMEKTİR


Görev  ve  sorumluluklarımızı  her zaman iyi bilmeliyiz. Tembel olmamalıyız. Eğer yapacağımız işleri ertelersek, bitirmemiz uzun zaman alabilir.

Örneğin: Okumamız gereken bir kitaba biran evvel başlarsak, çabucak bitiririz ama okumazsak bitmesi uzun sürer. Bu bizi de sıkıntıya sokar. Aynı şey ödevlerimiz için de geçerlidir.
Kısacası bir işin en zor yanı o işe başlayabilmektir.  Ama bir kere başarabilirsek gerisi daha kolay gelir. Bir işi başarabildiğimizi görmek bizi motive eder.


                                                                                                                     NEHİR ZENGİNGÜL
                                                                                                                                  3/D






‘’BİR İŞE BAŞLAMAK ONU YARI YARIYA BİTİRMEKTİR.’’

Bir işe başlamak onu yarı yarıya bitirmek demektir.Hayatımızda mutlaka işlerimizi bitirmek için başlamamız gerekir,hiç başlanılmayan bir iş hiçbir zaman bitmeyecektir.

Başlanılmayan bir iş,ya hiç yapılmaz,ya da yarıda kalacaktır.Bu bir seyehat,gezi,toplantı,yemek,tiyatro veya sinema organizasyonu olabilir.

Hayatta başarılı olabilmek ve yol alabilmek ve yol alabilmek için okulumuzu,derslerimizi,ödevlerimizi erkenden başlayıp yarıda bırakmadan tamamlamalıyız.

Babam bana her zaman iş çeşidi farketmeden başarılım- olmak istiyorsan,zorsunmadan planlı bir şekilde işe başlamamı ve devam ettirip sonlandırmam gerektiğini söyler.Böylece hayatım boyunca karşılaşacağım zorluklarda yılmadan başarılı olacağım hakkında beni teşvik eder.

Sonuç olarak,hayatımızın her anında tüm işlerimize geç kalmadan başlamalı ve bitirmeli,asla yarıda bırakmamalıyız.


                                                      NİSAN TAR




           Gülme Komşuna Gelir Başına
    İnsan sosyal bir varlıktır. Günlük hayatında bir arada yaşadığı, karşılıklı etkileşim içinde olduğu birçok insan vardır. bu insanlarla güzel ilişkiler kurmak kişinin kendi elindedir. Bu ilişkiler esnasında karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde davranılmalıdır.
   Her insanın zaman zaman gülünç duruma düştüğü anlar olabilir. Ya da herkes zamanla istenmedik durumlara düşebilir. Bu durumda karşımızdaki insanını kınamamak, onların düştüğü bu durumla dalga geçmemek gerekir. Çünkü yaşanan bu olay gün olup bizim başımıza da gelebilir. O gün geldiğinde üzülmemek, kendimizi kötü hissetmemek için biz de insan ilişkilerinde böyle anlarda anlayışlı olmaya dikkat etmeliyiz
İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelir. Tüccarların siparişleri kumaş ,kürk, baharat neyse dağıtılır. Daha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş.
Yine bir alışveriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hileleri  ile kervancıyı 400-500 altın içerde bırakır.
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat, Hicaz ve Mısıra seferine çıkar.
Tüccarda, şimdi bu Mısırdan altı-yedi ayda zor döner. Bende bu parayı işletirim. diye düşünür.
Kervancı yol uzun ,zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler.
Tüccarın yaptığı hileyi anlar .Kervan Bağdat
a girmek üzereyken, kervanı oğlu ve  güvendiği bir kişiye emanet eder,
-Siz beni Bağdat
ta bekleyin. der.
İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbul
a dönmeye başlar.
Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan kurar .İstanbul
daki dostlarında plan için yardım ister.
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir.
Tüccara ,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsiniz .Biz Hicaza gideceğiz. Size bu iki çantayı emanet etmek istiyoruz. derler.
Çantaları açıp tüccara gösterirler. Çantaların için inci, altın, pırlanta,  envaği   çeşit   mücevher.
-Olurda gelemezsek bunlar size helali hoş olsun. Bize bir dua okutur, belki bir hayrat yaptırırsın. derler.
Bunları duyan tüccar sevinçten uçar. Kadınları hürmet ,ziyafet.
Bu sırada kervancı içeri girer,
Bunu gören tüccar ,daha kervancı lafa başlamadan ,
-Yahu  hoşgeldiniz.  Bizim hesapta bir yanlışlık olmuş .paralarını ayırdım. Çocukları  tembihledim, eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verin. Ben kul hakkı yemem kardeşim. der.
Parayı hemen verir.
Bu sırada kadınlar,
Biz bu sene gitmekten vazgeçtik .Kısmetse seneye !.deyip dükkan
çıkarlar.
Oyuna geldiğini anlayan tüccar ,kervancının peşinden koşup ,
-hani sen Mısır'a gidecektin .yaktın beni! diye bağırır.
Atına binen kervancı,
-yanlış hesap adamı Bağdat
tan döndürür der ve yoluna gider.
     
Zor günümüzde yanımızda onları bulabilmek için biz de onların zor gününde onlara destek olmalıyız. İnsanların zor zamanlarında onlara destek olmayıp, onlarla alay etmek erdemli bir insana yakışmayacak davranışlardandır. Bu yüzde atalarımız(gülme komşuna gelir başına)demişlerdir.

                                                          
SİNEM
                                                                          BAYSAL
                                                                                 3-D
                  

GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA

       Bir tanıdığımız zor durumda olursa, ona gülmemek, yardım etmek gerekir.                  
Komşumuza, akrabamıza vb. tanıdıklarımıza zor durumdalarken alay edersek, onlarda biz zor bir durumda kaldığımızda yardım etmezler. Bu böyle sürer. O komşuların arasında bir düşmanlık  oluşabilir.  Ayrıyeten tanıdıklarımıza hangi durumda güldüysek o durum başımıza gelir. Bir zamanlar kısa boylu bir kadın yaşarmış. Bu kadın çok yoksulmuş. Kadının mesleği ev hanımı adı da  Melihaymış. Kocasının da adı Mehmet, mesleği çiftiymiş. Bu yoksul ailenin zengin komşularıda  varmış. Komşularının biri doktor, öbürü mühendismiş. Bu komşuların arası çok iyiymiş. Bir gün gün yaptıklarında konu dönmüş dolaşmış zenginliğe, fakirliğe gelmiş. O arada yoksul ailenin komşusu doktor Siz çok fakirsiniz , bir de sen çok kısasın. Ben fakirlerle asla arkadaşlık kurmam demiş. Yoksullarda tek kelime etmeyip evlerine gitmişler. Aradan  bir ay geçmiş. Bir ayın sonunda Meliha Hanım evinden çıkmış. Bir de ne görsün? Bütün komşularının lüks evleri gitmiş. Yerine küçük kulübeler gelmiş. Meliha Hanım yeni komşular sanıp eve girince doktor ve mühendisi görmüş. Burası sizin eviniz mi? diye sormuş. Evet demişler. Öbür komşularda küçük kulübelerde yaşıyorlarmış. Mehmet Bey evine bütün komşularını çağırmış. Uzun bir konuşma sonrasında*Gülme komşuna gelir başına* demişler.
Bu metindede anlaşılacağı gibi biriyle alay edersek başımıza daha kötüleri gelir.

                                                           TARİH: 28/02/2015
                                                      YAZAN: SİNEM KUBAT
                                                                                                                    3-D
                    Konu: Gülme Komşuna Gelir Başına
İnsanlar günlük yaşamında karşılıklı etkileşim içinde olduğu birçok insan vardır. Bu insanlarla iyi ilişkiler kurmak kişinin kendi elindedir. Bu ilişkiler esnasında karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde davranılmalıdır.

Her insan hayatın içerisinde zaman zaman gülünç duruma düştüğü anlar olabilir. Ya da herkes zamanla istenmedik durumlara düşebilir. Bu durumda karşımızdaki insanı yadırgamamalıyız. Onların düştüğü bu durumla dalga geçmemek gerekir. Çünkü yaşanan bu olay gün olup bizim başımıza da gelebilir. O gün geldiğinde üzülmemek, kendimizi kötü hissetmemek için biz de insan ilişkilerinde böyle anlarda anlayışlı olmaya dikkat etmeliyiz.

İnsanların her zaman hayatı günlük güneşlik geçmez. Birçok fırtına, hayat denizinde bizleri beklemektedir. Gün olur iyi günler geçirir, gün olur çalkantılı bir suda boğulmamak için mücadele ederiz. Böyle anlardan en kolay şekilde kurtulabilmek için dostlarımıza ve diğer insanlara ihtiyaç duyarız. Zor günümüzde yanımızda onları bulabilmek için biz de onların zor gününde onlara destek olmalıyız, insanların zor zamanlarında onlara destek olmayıp, onlarla alay etmek erdemli bir insana yakışmayacak davranışlardandır.
                           SÜLEYMAN ŞEYHMUS DÖNMEZ                                                                                  3/D  272

                   GÜLERKEN KIRMAYALIM                                         
       Tanıdığımız ve ya tanımadığımız bir kimsenin başına komik bir şey geldiği zaman herkesin içinden gülmek gelebilir.
       Ancak unutmamamız gereken bir şey var.
Bu gün onun başına gelen komik şey, az sonra ya da daha sonra bizim başımıza gelebilir. İki yıl önce yazın havuz kenarında arkadaşlarımla oyun oynarken ayağı kaydı. Düşüp, başını yere çarptı. Biz gidip arkadaşımıza bir şey odlumu diye sorduk. Gülmedik, alay etmedik çünkü gün boyunca hepimizin defalarca ayağımız kayıyordu. Gülmek ve ya alay etmek karşımızdaki insana saygısızlık olur. O kişiyi daha çok üzer ve utandırır. 
        Komik bir duruma düşen kişi zaten üzülüyor.
İnsanları daha çok üzüp kırmamalıyız.
UYGAR BEYHAN
3-D



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder