11 Şubat 2015 Çarşamba

3-C EVP 4. KİTAP KOMPOSİZYONLARI

                                                   KİM  KORKAR YAZMAKTAN


Ç. Asel ÖZDOĞAN
SINIF :3-C
NO: 218
ŞEHRİN ZORLUKLARI 
Köy yaşamının da şehir yaşamının da kendine göre zor ve kolay yönleri vardır. Hiçbir  şey yalnız başına güzel değildir. Bu oluşum yaşamın tüm katmanlarında vardır.

       Köy yaşamı, doğayla iç içe güzel ve özgün bir yaşamdır. Trafik yok, gürültü yok, hava kirliliği yok. Köy halkıyla iletişim her zaman vardır. Köy yaşamı insana her zaman huzur ve mutluluk verir. Köylerin yaşamı güzel olmasına rağmen insanların şehre ihtiyacı olur. Üniversiteler, büyük hastaneler, alışveriş merkezleri vb. ihtiyaçlarını da şehirden karşılarlar.

       Köy yaşamına alışan kişileri, şehrin kalabalığı ve gürültüsü, trafiği yorar. İhtiyaçları dışında şehirde kalmak istemezler. Okumak içinde şehirde yaşayanlar ise tatili iple çekerler. Çünkü sade yaşamı özlerler. Köy de şehir de insanoğlunun ihtiyacıdır. Biri diğerini tamamlar.




PARLAK BİR GELECEK İÇİN ÇALIŞALIM

       Hiç düşündünüz mü, ailelerimiz niçin küçüklüğümüzden beri bizden çalışkan olmamızı, kendimize ve topluma faydalı birer insan olmamızı istiyor?

       Nasıl ki uzun zaman çalışmayan bir makine zamanla yavaşlar hatta paslanıp bozulmaya başlar, biz de hiç çalışmayan, günlerini yatarak geçiren, boş boş duran bir insan olduğumuzda hem fiziksel hem de zihinsel olarak köreliriz. Çalışan ve üreten bir insan, verimli ve yaşamdan zevk alan bir insandır. Çalışmayan bir insan ise düşünmekten, duymaktan, çevresine faydalı olmaktan uzak, aynı işlemeyen demir gibi çürümeye aday bir insandır.

       Aynı kitabımızdaki Ali Amca gibi, çalışmayı bir zorunluluk olmaktan çıkarıp zevk almaya dönüştürmeli, vücudumuzu yormadan daha fazla çalışmalı ve üretmeliyiz.
       Mustafa Kemal Atatürkün de dediği gibi; Türk Milletinin geleceği, bugünkü çocukların doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.
BARKIN SOFUOĞLU
3-C  219
Ceylin ALPAY
3/C   No:207
       KONU: Yaşamını köyde sürdüren ve köy yaşamına alışmış birinin şehirde yaşayabileceği olumsuzluklar nelerdir?
KÖYDE YAŞAMAK GÜZELDİR
       İnsan her yerde yaşayabilir. Şehirde de köyde de yaşamak güzeldir. Fakat köylerdeki hayat şartları ile şehirdeki hayat şartları çok farklıdır. İkisinde de hem olumlu hem olumsuz yönleri vardır.
 
       Köyde hayat güzeldir. Çünkü şehirdeki gibi gürültü, kalabalık, hava kirliliği ve ulaşım gibi sorunlar yoktur. Doğayla iç içe yaşarsınız. Her yerde çeşitli otlar, çiçekler ve hayvanlar vardır. Hava tertemizdir. Köyde insanlar kendi sebze ve meyvelerini yetiştirirler. Kendi hayvanlarını beslerler, ürettikleri ürünlerle doğal beslenirler. Köyde yaşayan insanlar tarlalarda çalışır. Sürekli hareket halindedirler. Bunun içinde daha sağlıklı ve güçlüdürler.
 
       Köyde insanlar arasındaki ilişkiler de daha samimidir. Herkes birbirini tanır. Birbirleriyle yardımlaşırlar. Birlikte zaman geçirirler.  Köyde şehirdeki gibi ulaşım sorunu yoktur. Her yere yürüyerek gidebilirler.
 
       Sonuç olarak, köyde yaşamaya alışmış birinin şehirde, şehirde yaşamaya alışmış birinin ise köyde yaşaması zordur. Önemli olan insanın yaşadığı yerde mutlu ve huzurlu olmasıdır.
AİLE BÜYÜKLERİMİZİN AİLEMİZE OLUMLU KATKILARI
 
    Insanlar , birlikte yaşadıkça , paylaştıkta daha mutlu olurlar. Ailemizde de durum aynı şekildedir. Kalabalık olan ailelerde mutluluk ,sevinç, paylaşım daha fazla olur. 
    Akrabalarımız bize ziyarete geldiğinde evimize farklı bir neşe katarlar.Uzun zamandan beri birbirimizi görmediğimiz için , birbirimize anlatacak çok şeyimiz olur.Anılarımız , sevinçlerimiz , üzüntülerimiz , heyecanlarımız paylaşırız. Aynı zamanda hep beraber oyun oynarız, fıkra anlatırız, bize hediyeler gelir, mutlu oluruz.
     Özel günlerde , bayramlarda aile büyüklerimizi ziyaret ederek onları da çok mutlu ederiz.Bize hediyeler verirler , en sevdiğimiz yemekleri yaparlar , alışverişe götürürler , parka götürürler ve oyun oynatırlar. Aile büyüklerimize ait hayvanlar varsa onlarıda sevme fırsatı buluruz.
       Yalnızlık insanlara hüzün ve mutsuzluk verir.Aile büyüklerimizle ne kadar sık bir araya gelirsek gelirsek, o kadar sevgi dolu , mutlu , paylaşımcı oluruz.
 
                                                                                                       Damla Çağlayan  3-C
 


Doğukan Şayan
   No 197
    3-C
Köyde yaşayan kişiler bazı yokluklar yüzünden göç ederler. Köyde hastanelerin kötü olması ve okulların yetersiz olması sağlık ve eğitim öğretimi bozar.
Ama göç edenler yeni bir yaşama ayak uydurmasını bilmeli. 
Köyde yaşayanlar şehre gidince farklı yiyecekler, teknolojiler birbirİnden değişik binalar ve daha çok fazla şey keşfetmeleri gerekir. Değişik binalarda yeni telefonlarda farklı TV lerde izlenen herşeyi bilmek gerekir. Köylülerin bunları bilmesi ve alışması biraz fazla zaman alabilir çünkü köyde bunlar yoktur köyde küçücük TV ler tuşlu telefonlar vardır.
       Köyde yaşamak ile şehirde yaşamak benim için fark etmez çünkü ikisinin de farklı farklı güzellikleri vardır.

 
Kitap adı  : Kabakçı Amca
Konu       : Aile büyüklerimizden birinin sizinle birlikte yaşamaya başlamasının ailenize olumlu katkıları neler olabilir?
             YENİ BİR BİREY
Aile büyüklerimizden birinin bizimle yaşamasının ailemize çok katkısı olur. Mesela dedemizin bizimle birlikte yaşaması ailemizi çok mutlu eder. Her şey değişir, aile büyüklerinin bir araya gelmesi hem bizi hem de ailemizi çok mutlu eder.
             Aynı zamanda dedemizi daha iyi tanırız. Geçmiş hakkındaki bilgileri öğrenebilme şansımız olabilir. Dedemizin, amcamızın, teyzemizin bizimle birlikte yaşaması, akşam yemeğinde sofraya bir tabak fazla konulması bizi ve diğer aile bireylerini çok mutlu eder. Bizim bilmediklerimizi başka aile büyüklerinden öğrenmemiz bize olumlu katkı sağlar. Aile bireylerinin bir araya gelerek sohbet etmesi bütün aile halkını mutlu eder.
              Kısacası başka bir aile bireyinin bizimle beraber yaşaması tüm aile halkını etkileyecektir. Aynı zamanda mutlu da edecektir. Çünkü aile, aile olunca güzeldir !!!
ECE ÖZTÜRK
3-C 165

KONU: İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR
İşleyen demir ışıldar pas tutmaz. Çalışmadan yaşamak insanı uyuşuk, verimsiz ve hareketsiz kılar. Oysa çalışan insanlar ruhen ve bedenen güçlendikleri gibi, maddi yönden de kazançlı olurlar.
Kabakçı Amca'daki Ali Dede gibi her işimizi kendimiz yaparsak yaşamaktan zevk alırız. Her zaman çalışmalı, kendimizi değerli hissetmel, topluma her zaman her yaşta faydalı olabilmeliyiz. Ali dede gibi kendimize yapabileceğimiz eserlerle uğraşmak hem kişiliğimizi kazanmamızı sağlar hem de hayat yolunda basamakları sağlam çıkmamıza yardımcı olur. İnsanın geçimini sağlayacak parayı elde etmesi için de çalışması gerekir. Çalışmak kişinin kendine olan güvenini arttırır.
Sonuç olarak; tembellik iyi bir davranış değildir. Hiçbir iş yapmayan kişiler zamanla yaşama heveslerini kaybeder ve istedikleri elde edemezler. Çalışan kişiler ise mutlaka başarıya ulaşır ve mutlu olurlar. Başarılı olmak istiyorsak, rehberimiz çalışmak olmalıdır.
EFE YAMAN
3-C SINIFI
 
 
                                               HAREKET VE SAĞLIK
       Bu atasözünün görünürde ifade ettiği anlam, olduğu yerde kıpırdamadan duran demirin, zamanla havanın etkisiyle paslanıp çürümesidir.
       Bu atasözünde de diğer atasözleri gibi çok derin bir anlam vardır. İnsan vücudu tıpkı bir makineye benzer. Gerçekten bir insan çalıştıkça organları hantallıktan kurtulur, enerji kazanır. Çok yürüyen birisiyle hiç yürümeyen birisi aynı olur mu? Yürümeyen insanın kasları kemikleri ağrır, hiç yürüyemez olur. Kafasını, vücudunu kullanan çalışkan bir insanın organları her zaman pırıl pırıl olur. Çalıştıkça sağlığına kavuşur.
       Atalarımız öyle güzel öğüt vermişler ki, sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu ve bu sağlığı korumak için çok spor yapmamızı, işlerimizi, derslerimizi bol bol yapmamızın ne kadar faydalı olacağını göstermişlerdir. Bizim de gördüğümüz gibi insan çalıştıkça daha çok çalışmak ve mutlu olmak istiyor.
ELA KOÇAK
3-C SINIFI
 
 
 
ŞEHİRE YOLCULUK
Köydeki yaşam doğal ve sakin bir ortamda yaşamaktır.
Köydeki insanlar sabah erkenden uyanırlar,kendi ekinlerini kendileri ekip biçerler.Tarlalarını sürerler.Meyve ve sebzelerini tek tek onlar toplarlar.Ekmeklerini yaparlar.Gürültüden hava kirliliğinden ve teknolojik bağımlılıktan uzaktadırlar.Küçük bir yerde yaşadıklarından dolayı herkes birbirini tanır.Ve komşuluk ilişkileri sevecen düzeydedir.Çok sayıda taşıt olmamasına rağmen ulaşım sıkıntısı yoktur.Bu sade ve güzel yaşama alışmış kişiler şehir  yaşamına geçtiğinde ne ile karşılaşabileceklerinin farkında olmayabilirler.Şehre geldiklerinde karşılaştıkları kalabalık nüfus,trafik yoğunluğu onlara korkutucu ve karmaşık gelebilir.Ses ve hava kirliliği onları şaşkına çevirebilir.Bir yerden bir yere gitmenin uzun zaman alması güçlük çıkarır ve onları yorar.Taze ürün tüketimi artık onlar için bir rüya gibi gelir.
Ve köyde yaşayan insanlara şehirdeki insanlar ,şehirde yaşayan insanlara köydeki insanlar saygı duymalıdırlar.
                                               EMİR DİRİL
 
                                               3/C     209
 
                                                KÖY YAŞAMI
Yaşamını köyde sürdüren ve köy yaşamına alışmış birinin şehirde yaşayacağı olumsuzluklar vardır çünkü köy yaşamı daha doğal daha kolaydır.
        Arabaların egzoz dumanı,trafik yoğunluğu,hava kirliliği,suların kireçli olması,hayvanların özgür olmaması,betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı,komşuluk ilişkileri,şehir hayatında bir çok işlerin parayla olması,çiçeklerin doğal kokularını kaybetmeleri,hareketsizlik,aşırı makineleşme,gıdaların doğallılığının bozulması bu olumsuzlukların başlıcalarıdır.
        Arabaların egzoz dumanı,trafiğin yoğunluğu,hava kirliliği köyden şehre gelen birinin ilk karşılaşacağı olumsuzluklardandır.Köy yaşamında bunlar fazla yoktur.Suların kireçli olması,hayvanların özgür ve doğal ortamlarından ayrı ve kısıtlı yaşamaları,aşırı betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı komşuluk ilişkilerinin azlığı köyden şehre gelen biri için oldukça üzücüdür çünkü köy yaşamında insanlar iç içedir,hayvanlar özgürdür,çiçekler ve ağaçlar tüm güzelliklerini sergiler,komşuluk ilişkileri daha içtendir.Betonlaşma doğaya zarar vermez,yüksek binalar yoktur.Yardımlaşma çok olduğu için insanların hayatı kolaylaşır,bu nedenle para ön planda değildir.Çiçekler doğal kokularını korur.İnsanlar toprak,bağ,bahçe işleri ile uğraştıkları için şehirdeki insanlardan daha hareketlidirler.Makineleri fazla kullanmazlar işlerin çoğunu kendileri yaparlar.Köy toprağında köy suyu ile yetiştirdikleri bitkilerden doğal gıdalar,yetiştirdikleri hayvanlardan doğal ürünler elde edip ihtiyaçlarını karşılarlar.
        Köy yaşamı şehir yaşamına göre daha doğal olduğundan şehirde yaşayan insanlar tarafından özlenir.Doğa köyde güzelliklerini daha çok gösterir.
EMİRHAN ÇARKÇI
3-C
 
 
                        GENİŞ AİLENİN FAYDALARI
    Çekirdek aile ,anne,baba ve çocuklardan oluşur.Geniş aileler ise büyükanne,büyükbaba ve kitabımızdaki örnek gibi büyükamcanın dahil olduğu aile büyüklerini kapsar.
    İçinde bulunduğumuz yıllarda geniş aile örnekleri çok az.Herkes aile büyükleri ile aynı evde yaşamayı külfet gibi görmektedir.Oysa,büyüklerimiz bizim için çok değerlidir.Örneğin çocukların bakımı,terbiye edilmesi ve geleneklerin aktarılmasında,hayati rol oynarlar.Yeni anne,baba olanlar ,aile büyüklerinin bu kadar çok çocuğu nasıl büyüttüklerini hayretle anar ve onların tecrübelerine başvururlar.Annenin ve babanın çalıştığı bir evde,büyüklerin varlıkları tek başına bir güven sebebidir.Evinizi de ,çocuğunuzu da güvenle büyüklerinize teslim edersiniz.Onlar,evlatları ve torunlarını herşeyin en iyisine layık görür,paraları varsa onlar için harcarlar.
    Çocuklar ve torunlar ile kurulan olumlu ilişkiler,onları yaşama bağlar.Biz tecrübelerinden faydalanırken,onlar da bizlerle gençleşirler.
ENDER YALÇIN
3/C
NO:169
 
                                                    ÇALIŞMAK
İnsanlar çalıştığı zaman kendini verimli,üretken ve mutlu hissederler.Çünkü bazı şeyleri yapabilme yetisi ve işe yarama duygusu insanı olumlu yönde güçlendirir.
           Çalışmak,insanın birçok alanda görüş ve yaşayış ufkunu açar.Aynı zamanda huzurlu ve dinç olmasını sağlar.Bu yüzden çalışmak hem beden sağlığımız hem de psikolojimiz için çok faydalıdır.Boş boş vakit geçirmek ya da sorumlu olunan  işlerden kaçmak insanı tembelliğe iter.Tembel insanlar düşünmekten,kendisine ve çevresine yararlı olmaktan çok uzak yaşarlar.Okul çağına yeni adım atan bir öğrencinin derslerine düzenli çalışma alışkanlığı kazanması öğrenim hayatı boyunca başarılı olmasını sağlar.Çalışmak sadece iş yerinde ya da okulda değil HAYATIMIZIN HER SAHNESİNDE ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİPTİR.Örneğin evlerimizin temizliği,düzeni ve market ihtiyaçlarının karşılanması için de zamanımızı ayırır,çalışırız.Böylece nerede olursa olsun çalışmanın gücüne inanan insanlar günlük hayatın akışını kolaylaştırmış olurlar.
         Çalışan kişi hem daha mutlu olur hem de bilgi ve becerisini artırdığı için daha yararlı işler yapabilir.OLGUN BİR HAYAT ANLAYIŞINA SAHİP BİR İNSAN ÇALIŞMANIN KÖLESİ,ZORLUKLARIN VE BAŞARININ EFENDİSİDİR.
         
 IŞIL BERAY ODABAŞ
3-C SINIFI
                                                                              ŞEHİRDE YAŞAMAK

        Köyde yaşayan insanlar da vardır. Bu insanlar doğal yaşama alışmışlardır. Ama şehirde yaşamak köyde yaşamak gibi değildir.
       Köyde yaşayanlar hep birbirlerini tanır, yardıma gelen insan çoktur. Köyde her şey doğaldır. Meyveler, yemekler, içecekler ve ev yapımı şeyler doğaldır. Çocuklar güvenli bir şekilde oynarlar. Doğayı kirleten fabrikalardan   uzak olurlar, huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Ama şehirde trafik yüzünden egzoz dumanı çoktur. Rahatsız edici korna sesleri çok olur. Meyvelerin çoğu mevsimi olmasa da seralarda hormonla yetiştirilir. Çocukların oynayabileceği oyun alanları yoktur. Aynı zamanda kimse kimseyi tanımadığından, olumsuz bir durum olduğunda kimse yardıma gelmez. Köyde yaşamaya alışmış bir kişi sokak kalabalığından kaybolabilir.
       Sonuç olarak köyden şehre gelen insanlar, köy ile şehir araIndaki farkı algılarlar.

Kumsal Öztürk
    3- C  SINIFI

                         HERKESE KENDİ YERİ GÜZELDİR

 
           Biliyorsunuz ki  bu kitabımızın  adı ‘’Kabakcı  Amca’’ idi .  Bu kitapta böyle bir amcanın  şehire getirdiği  güzelliklerden  bahis ediyor . Ama birde bu amca şehirde her ihtiyaca para  harcanmasını , her yere metro , otobüs gibi araçlara binip gidilmesinin nefretleri  anlatılıyor.
           Köyde yaşayan bir insanın şehirde yaşaması çok zor denilebilir. Çünkü şehirde teknoloji çok  gelişmiştir . Ama köyde  yaşayan  kimse  bu kadar  teknolojiye  katlanamaz . Çünkü  köy doğal ortam ve sessizlikle doludur. Zaten genellikle köyde  sessizlik  olduğundan  ve  şehirde arabaların korna ses ve köyde  yaşayanlar  buna  alışık olmadığından beğenmez,  istemezle r.  Köyde çalar saatle  uyanmazlar, horozların sesiyle uyanırlar. Şehirde  hayvanat  bahçesinde  hayvanları  kafese atarlar ama köyde hayvanları  kafese değil  ormanlara, ağaçlık, güzellik yerlere koyarlar. Bunların arasında çok fark var.
           Ama her kese kendi  ili, ilçesi, ülkesi, kenti , şehiri  veya  köyü  güzeldir.
MELİHA ECE ULUSOY
3-C SINIFI
 
 
 
Konu: Aile büyüklerinden birinin sizinle birlikte yaşamaya başlamasının ailenize olumlu katkılarının neler olabileceğini kitabınızdan da yararlanarak örneklerle açıklayınız.
            
                                                ANNEANNEM VE BÜYÜKBABAM
 
      Aile büyüklerimiz, ailemizin direğidir. Ailenin bir araya gelmesini, bağlılığı sağlarlar. Ben de aile büyüklerimizden biriyle beraber yaşamayı çok isterdim.
      Aile büyüklerimizden babaannem ve dedem hayatta değiller. Onun için anneannemin veya büyükbabamın bizimle yaşadığını hayal ediyorum. Eğer büyükbabam bizimle yaşasaydı, benim bir dediğimi iki etmezdi. Her istediğimi anında yapardı. Bana masallar anlatır ve sinemaya, parklara götürürdü. Anneannem bizimle yaşasaydı; her zaman benim en sevdiğim yemekleri yapar, bana çok güzel kazaklar örerdi. Çocukken yaptıklarını anlatırdı. Anneannem çocukken çok sevdiği bir yiyecek varmış. Leblebiyi ezer, içine şeker koyarlarmış. Birazını da su ile ıslatır, onu da en üste dökerlermiş. Çok güzel olurmuş. Bana bu yiyecekten yapardı.
      Tüm bu anlattıklarımın en güzeli de; gece yatarken, her gece onlara sarılabilirdim.
Adı, soyadı: Nehir Moray
 
Sınıfı, numarası: 3/C  193
 
 
                                              Yaşasın Dedem Geliyor!
Anneannem öldükten sonra dedem yalnız yaşamaya başlamıştı. Dedem ile biz aynı şehirde yaşıyorduk. Ben ve ablam dedemin bize gelmeye karar verdi.
       Dedem bize gelince evde bayram havası esti. Odamı dedeme vereceğim için çok mutluydum. Dedem gelirken bize hediyeler getirmişti. Dedem çok yaşlıydı ama yaşına göre çok dinçti. Bize sürekli eski hayatlarından örnekler ve verirdi. Dedemin anlattığına göre bir saatte arabayla gidilecek yerlere eskiden atla neredeyse sabahtan akşama kadar ancak giderlermiş. Elektrik olmadığı için akşamları gaz lambası ışığında birbirlerine fıkralar anlatırlarmış.
       Dedem anlattıklarıyla ve yaşadıklarıyla hayatımıza renk katmıştı. Dedem giderken tekrar geleceğine söz vermişti.
 
Nil DAĞTEKİN
3-C   182
 
 
BABAANNEM GELİNCE
 
KONU: Aile büyüklerinizden birinin sizinle birlikte yaşamaya başlamasının ailenize olumlu katkılarının neler olabileceği. Yazınız.
 
    Aile büyüklerimizden birinin bizimle birlikte yaşamaya başlamasının ailemize olumlu katkıları vardır.
    Aile büyüklerimiz bizi seven kişilerdir. Beni karşılar, yemeğimi koyar ve sohbet eder. Annemin yapamadığı börekleri, kekleri ve kurabiyeleri yapar. Sevgi, sevinç ve mutlulukla istediğim her isteği yaparlar. Ailemizde kavga olmaz istedikleri neyse bizde saygı ve hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Tabi ki ailemizde sadece bizim istediğimiz olmaz. Anne, baba,kardeş, anneanne ve dedemizin de istediği olur.Ailede planlar alınıp bir fikir belirlenir.Mesela piknik.Bahçeli evde oturuyorsak bahçesinde yapılır, ama istersek yeşillik alanda da olabilir.Yazın havuz, denize gidersek beraber deniz topu oynarız.Havuz da ise su topu ve yarış yapabiliriz.
   Ailemizle çok mutluyuz ve aile büyüklerimizle daha mutluyuz.
                                                                                                                       SELİN ÖNDER
                                                                                                                              3-C
 
 
 
Konu: İşleyen demir ışıldar
 
Bir işi yapmadan oturan kimse bildiklerini unutur, yeteneklerini yitirir. Çalışan kişi ise hem daha mutlu olur hemde bilgi ve becerilerini arttırdığı için daha yararlı işler yapabilir.
       Çalışmak vucudumuza sağlık verir, kendimizi daha mutlu hissederiz. Okul başarımız artar, gelişiriz, bilgi ve becerilerimiz çoğalır. Mesela yürüyüş yaptığımızda vucudumuz endorfin hormonu salgılarmış buda insanın daha mutlu olmasını sağlıyormuş.
       Bir işte başarılı olmak için çok çalışmak gerekir. Mesela ben piyano çalmada başarılı olmak için çok çalışıyorum. Dünyadaki başarılı insanların çok çalıştıklarını görürüz. Çalışmayan insanlarla yaşadığınızı düşünün sizi mutsuz edebilirler değil mi?
  Evet çalışıyoruz ama çalışmaya devam etmeliyiz. Dinlenmeyi de unutmamalıyız.
Ad Soyad : Zeynep Ela AŞIK
3-C SINIFI
 
 
 
                                                                                            ÇALIŞ, CANLI KAL
 
                  Annem bana küçüklüğümden beri işleyen demir ışıldar der durur.Önceleri bu sözün ne anlama geldiğini çok iyi bilmiyordum.Ancak,şimdi çalışmanın ne kadar önemli olduğunu çok iyi anlıyor ve biliyorum.  
 
               Çalışan kişi üretir,ürettikçe hem ekonomik durumu düzelir,kimseye muhtaç olmaz hem de bilgi ve becerisini arttırır,beden ve kafa bakımından da gelişerek dinç ve sağlıklı bir yapıya sahip olur,daha yararlı çalışmalar yapmaya hazır hale gelir.Çalışmayan kişiler ise bilgisiz ve cahil kalırlar.Bildiklerini de unutup sönüp giderler.Uzun süre hiç çalışmamış bir araba düşünelim.Bu araba uzun süre çalışmadığı için,tekrar çalıştırmak istediğimizde bize problem çıkaracaktır.Çünkü,uzun süre çalışmayan parçalar fonksiyonunu kaybetmeye başlamıştır.Oysa her gün çalışan bir arabanın parçaları sağlam kalır.
                İşleyen demir ışıldar atasözünden de anlaşılacağı gibi çalışan ve üreten insanlar her zaman canlı ve daha enerjik olurlar.   
Zeynep Göksu Şibli
3-C SINIFI
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

1 yorum: