KİM KORKAR YAZMAKTAN
Ç. Asel ÖZDOĞAN
SINIF :3-C
NO: 218
NO: 218
ŞEHRİN ZORLUKLARI
Köy yaşamının da şehir yaşamının da
kendine göre zor ve kolay yönleri vardır. Hiçbir şey yalnız başına güzel değildir. Bu oluşum
yaşamın tüm katmanlarında vardır.
Köy
yaşamı, doğayla iç içe güzel ve özgün bir yaşamdır. Trafik yok, gürültü yok,
hava kirliliği yok. Köy halkıyla iletişim her zaman vardır. Köy yaşamı insana
her zaman huzur ve mutluluk verir. Köylerin yaşamı güzel olmasına rağmen
insanların şehre ihtiyacı olur. Üniversiteler, büyük hastaneler, alışveriş
merkezleri vb. ihtiyaçlarını da şehirden karşılarlar.
Köy
yaşamına alışan kişileri, şehrin kalabalığı ve gürültüsü, trafiği yorar.
İhtiyaçları dışında şehirde kalmak istemezler. Okumak içinde şehirde yaşayanlar
ise tatili iple çekerler. Çünkü sade yaşamı özlerler. Köy de şehir de
insanoğlunun ihtiyacıdır. Biri diğerini tamamlar.
Köyde yaşayan insanlar da vardır. Bu insanlar doğal yaşama alışmışlardır. Ama şehirde yaşamak köyde yaşamak gibi değildir.
Köyde yaşayanlar hep birbirlerini tanır, yardıma gelen insan çoktur. Köyde her şey doğaldır. Meyveler, yemekler, içecekler ve ev yapımı şeyler doğaldır. Çocuklar güvenli bir şekilde oynarlar. Doğayı kirleten fabrikalardan uzak olurlar, huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Ama şehirde trafik yüzünden egzoz dumanı çoktur. Rahatsız edici korna sesleri çok olur. Meyvelerin çoğu mevsimi olmasa da seralarda hormonla yetiştirilir. Çocukların oynayabileceği oyun alanları yoktur. Aynı zamanda kimse kimseyi tanımadığından, olumsuz bir durum olduğunda kimse yardıma gelmez. Köyde yaşamaya alışmış bir kişi sokak kalabalığından kaybolabilir.
Sonuç olarak köyden şehre gelen insanlar, köy ile şehir araIndaki farkı algılarlar.
Kumsal Öztürk
HERKESE KENDİ YERİ GÜZELDİR
PARLAK BİR GELECEK İÇİN ÇALIŞALIM
Hiç
düşündünüz mü, ailelerimiz niçin küçüklüğümüzden beri bizden çalışkan olmamızı,
kendimize ve topluma faydalı birer insan olmamızı istiyor?
Nasıl
ki uzun zaman çalışmayan bir makine zamanla yavaşlar hatta paslanıp bozulmaya
başlar, biz de hiç çalışmayan, günlerini yatarak geçiren, boş boş duran bir
insan olduğumuzda hem fiziksel hem de zihinsel olarak köreliriz. Çalışan ve
üreten bir insan, verimli ve yaşamdan zevk alan bir insandır. Çalışmayan bir
insan ise düşünmekten, duymaktan, çevresine faydalı olmaktan uzak, aynı
işlemeyen demir gibi çürümeye aday bir insandır.
Aynı
kitabımızdaki Ali Amca gibi, çalışmayı bir zorunluluk olmaktan çıkarıp zevk
almaya dönüştürmeli, vücudumuzu yormadan daha fazla çalışmalı ve üretmeliyiz.
Mustafa
Kemal Atatürk’ün
de dediği gibi; “Türk
Milletinin geleceği, bugünkü çocukların doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen
çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.”
BARKIN SOFUOĞLU
3-C
219
Ceylin ALPAY
3/C No:207
KONU:
Yaşamını köyde sürdüren ve köy yaşamına alışmış birinin şehirde yaşayabileceği
olumsuzluklar nelerdir?
KÖYDE
YAŞAMAK GÜZELDİR
İnsan her
yerde yaşayabilir. Şehirde de köyde de yaşamak güzeldir. Fakat köylerdeki hayat
şartları ile şehirdeki hayat şartları çok farklıdır. İkisinde de hem olumlu hem
olumsuz yönleri vardır.
Köyde hayat
güzeldir. Çünkü şehirdeki gibi gürültü, kalabalık, hava kirliliği ve ulaşım
gibi sorunlar yoktur. Doğayla iç içe yaşarsınız. Her yerde çeşitli otlar,
çiçekler ve hayvanlar vardır. Hava tertemizdir. Köyde insanlar kendi sebze ve
meyvelerini yetiştirirler. Kendi hayvanlarını beslerler, ürettikleri ürünlerle
doğal beslenirler. Köyde yaşayan insanlar tarlalarda çalışır. Sürekli hareket
halindedirler. Bunun içinde daha sağlıklı ve güçlüdürler.
Köyde
insanlar arasındaki ilişkiler de daha samimidir. Herkes birbirini tanır.
Birbirleriyle yardımlaşırlar. Birlikte zaman geçirirler. Köyde şehirdeki gibi ulaşım sorunu yoktur.
Her yere yürüyerek gidebilirler.
Sonuç olarak,
köyde yaşamaya alışmış birinin şehirde, şehirde yaşamaya alışmış birinin ise
köyde yaşaması zordur. Önemli olan insanın yaşadığı yerde mutlu ve huzurlu
olmasıdır.
AİLE BÜYÜKLERİMİZİN AİLEMİZE OLUMLU KATKILARI
Insanlar , birlikte yaşadıkça , paylaştıkta daha
mutlu olurlar. Ailemizde de durum aynı şekildedir. Kalabalık olan ailelerde
mutluluk ,sevinç, paylaşım daha fazla olur.
Akrabalarımız bize ziyarete geldiğinde evimize farklı
bir neşe katarlar.Uzun zamandan beri birbirimizi görmediğimiz için ,
birbirimize anlatacak çok şeyimiz olur.Anılarımız , sevinçlerimiz ,
üzüntülerimiz , heyecanlarımız paylaşırız. Aynı zamanda hep beraber oyun
oynarız, fıkra anlatırız, bize hediyeler gelir, mutlu oluruz.
Özel günlerde , bayramlarda aile büyüklerimizi ziyaret
ederek onları da çok mutlu ederiz.Bize hediyeler verirler , en sevdiğimiz
yemekleri yaparlar , alışverişe götürürler , parka götürürler ve oyun oynatırlar.
Aile büyüklerimize ait hayvanlar varsa onlarıda sevme fırsatı buluruz.
Yalnızlık insanlara hüzün ve mutsuzluk verir.Aile
büyüklerimizle ne kadar sık bir araya gelirsek gelirsek, o kadar sevgi dolu ,
mutlu , paylaşımcı oluruz.
Damla Çağlayan
3-C
Doğukan Şayan
No 197
3-C
Köyde yaşayan kişiler bazı yokluklar yüzünden göç
ederler. Köyde hastanelerin kötü olması ve okulların yetersiz olması sağlık ve
eğitim öğretimi bozar.
Ama göç
edenler yeni bir yaşama ayak uydurmasını bilmeli.
Köyde yaşayanlar şehre gidince farklı yiyecekler,
teknolojiler birbirİnden değişik binalar ve daha çok fazla şey keşfetmeleri gerekir. Değişik
binalarda yeni telefonlarda farklı TV lerde izlenen herşeyi bilmek gerekir.
Köylülerin bunları bilmesi ve alışması biraz fazla zaman alabilir çünkü köyde
bunlar yoktur köyde küçücük TV’ ler
tuşlu telefonlar vardır.
Köyde yaşamak ile şehirde yaşamak benim
için fark etmez çünkü ikisinin de farklı farklı güzellikleri vardır.
Kitap
adı : Kabakçı Amca
Konu : Aile
büyüklerimizden birinin sizinle birlikte yaşamaya başlamasının ailenize olumlu
katkıları neler olabilir?
YENİ BİR BİREY
Aile büyüklerimizden birinin bizimle
yaşamasının ailemize çok katkısı olur. Mesela dedemizin bizimle birlikte
yaşaması ailemizi çok mutlu eder. Her şey değişir, aile büyüklerinin bir araya
gelmesi hem bizi hem de ailemizi çok mutlu eder.
Aynı
zamanda dedemizi daha iyi tanırız. Geçmiş hakkındaki bilgileri öğrenebilme şansımız
olabilir. Dedemizin, amcamızın, teyzemizin bizimle birlikte yaşaması, akşam
yemeğinde sofraya bir tabak fazla konulması bizi ve diğer aile bireylerini çok
mutlu eder. Bizim bilmediklerimizi başka aile büyüklerinden öğrenmemiz bize
olumlu katkı sağlar. Aile bireylerinin bir araya gelerek sohbet etmesi bütün
aile halkını mutlu eder.
Kısacası başka bir aile bireyinin bizimle beraber yaşaması tüm aile
halkını etkileyecektir. Aynı zamanda mutlu da edecektir. Çünkü aile, aile
olunca güzeldir !!!
ECE ÖZTÜRK
3-C 165
KONU: İŞLEYEN
DEMİR IŞILDAR
İşleyen demir
ışıldar pas tutmaz. Çalışmadan yaşamak insanı uyuşuk, verimsiz ve hareketsiz
kılar. Oysa çalışan insanlar ruhen ve bedenen güçlendikleri gibi, maddi yönden
de kazançlı olurlar.
Kabakçı
Amca'daki Ali Dede gibi her işimizi kendimiz yaparsak yaşamaktan zevk alırız.
Her zaman çalışmalı, kendimizi değerli hissetmel, topluma her zaman her yaşta
faydalı olabilmeliyiz. Ali dede gibi kendimize yapabileceğimiz eserlerle
uğraşmak hem kişiliğimizi kazanmamızı sağlar hem de hayat yolunda basamakları
sağlam çıkmamıza yardımcı olur. İnsanın geçimini sağlayacak parayı elde etmesi
için de çalışması gerekir. Çalışmak kişinin kendine olan güvenini arttırır.
Sonuç olarak;
tembellik iyi bir davranış değildir. Hiçbir iş yapmayan kişiler zamanla yaşama
heveslerini kaybeder ve istedikleri elde edemezler. Çalışan kişiler ise mutlaka
başarıya ulaşır ve mutlu olurlar. Başarılı olmak istiyorsak, rehberimiz çalışmak
olmalıdır.
EFE YAMAN
3-C SINIFI
HAREKET VE SAĞLIK
Bu atasözünün görünürde ifade ettiği
anlam, olduğu yerde kıpırdamadan duran demirin, zamanla havanın etkisiyle
paslanıp çürümesidir.
Bu atasözünde de diğer atasözleri gibi çok
derin bir anlam vardır. İnsan vücudu tıpkı bir makineye benzer. Gerçekten bir
insan çalıştıkça organları hantallıktan kurtulur, enerji kazanır. Çok yürüyen
birisiyle hiç yürümeyen birisi aynı olur mu? Yürümeyen insanın kasları
kemikleri ağrır, hiç yürüyemez olur. Kafasını, vücudunu kullanan çalışkan bir
insanın organları her zaman pırıl pırıl olur. Çalıştıkça sağlığına kavuşur.
Atalarımız öyle güzel öğüt vermişler ki,
sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu ve bu sağlığı korumak için çok spor
yapmamızı, işlerimizi, derslerimizi bol bol yapmamızın ne kadar faydalı
olacağını göstermişlerdir. Bizim de gördüğümüz gibi insan çalıştıkça daha çok
çalışmak ve mutlu olmak istiyor.
ELA KOÇAK
3-C SINIFI
ŞEHİRE
YOLCULUK
Köydeki
yaşam doğal ve sakin bir ortamda yaşamaktır.
Köydeki
insanlar sabah erkenden uyanırlar,kendi ekinlerini kendileri ekip
biçerler.Tarlalarını sürerler.Meyve ve sebzelerini tek tek onlar
toplarlar.Ekmeklerini yaparlar.Gürültüden hava kirliliğinden ve teknolojik
bağımlılıktan uzaktadırlar.Küçük bir yerde yaşadıklarından dolayı herkes
birbirini tanır.Ve komşuluk ilişkileri sevecen düzeydedir.Çok sayıda taşıt
olmamasına rağmen ulaşım sıkıntısı yoktur.Bu sade ve güzel yaşama alışmış
kişiler şehir yaşamına geçtiğinde ne ile
karşılaşabileceklerinin farkında olmayabilirler.Şehre geldiklerinde
karşılaştıkları kalabalık nüfus,trafik yoğunluğu onlara korkutucu ve karmaşık
gelebilir.Ses ve hava kirliliği onları şaşkına çevirebilir.Bir yerden bir yere
gitmenin uzun zaman alması güçlük çıkarır ve onları yorar.Taze ürün tüketimi
artık onlar için bir rüya gibi gelir.
Ve
köyde yaşayan insanlara şehirdeki insanlar ,şehirde yaşayan insanlara köydeki
insanlar saygı duymalıdırlar.
EMİR
DİRİL
3/C 209
KÖY YAŞAMI
Yaşamını köyde sürdüren ve köy yaşamına alışmış birinin şehirde
yaşayacağı olumsuzluklar vardır çünkü köy yaşamı daha doğal daha kolaydır.
Arabaların egzoz dumanı,trafik yoğunluğu,hava kirliliği,suların kireçli olması,hayvanların özgür olmaması,betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı,komşuluk ilişkileri,şehir hayatında bir çok işlerin parayla olması,çiçeklerin doğal kokularını kaybetmeleri,hareketsizlik,aşırı makineleşme,gıdaların doğallılığının bozulması bu olumsuzlukların başlıcalarıdır.
Arabaların egzoz dumanı,trafiğin yoğunluğu,hava kirliliği köyden şehre gelen birinin ilk karşılaşacağı olumsuzluklardandır.Köy yaşamında bunlar fazla yoktur.Suların kireçli olması,hayvanların özgür ve doğal ortamlarından ayrı ve kısıtlı yaşamaları,aşırı betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı komşuluk ilişkilerinin azlığı köyden şehre gelen biri için oldukça üzücüdür çünkü köy yaşamında insanlar iç içedir,hayvanlar özgürdür,çiçekler ve ağaçlar tüm güzelliklerini sergiler,komşuluk ilişkileri daha içtendir.Betonlaşma doğaya zarar vermez,yüksek binalar yoktur.Yardımlaşma çok olduğu için insanların hayatı kolaylaşır,bu nedenle para ön planda değildir.Çiçekler doğal kokularını korur.İnsanlar toprak,bağ,bahçe işleri ile uğraştıkları için şehirdeki insanlardan daha hareketlidirler.Makineleri fazla kullanmazlar işlerin çoğunu kendileri yaparlar.Köy toprağında köy suyu ile yetiştirdikleri bitkilerden doğal gıdalar,yetiştirdikleri hayvanlardan doğal ürünler elde edip ihtiyaçlarını karşılarlar.
Köy yaşamı şehir yaşamına göre daha doğal olduğundan şehirde yaşayan insanlar tarafından özlenir.Doğa köyde güzelliklerini daha çok gösterir.
Arabaların egzoz dumanı,trafik yoğunluğu,hava kirliliği,suların kireçli olması,hayvanların özgür olmaması,betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı,komşuluk ilişkileri,şehir hayatında bir çok işlerin parayla olması,çiçeklerin doğal kokularını kaybetmeleri,hareketsizlik,aşırı makineleşme,gıdaların doğallılığının bozulması bu olumsuzlukların başlıcalarıdır.
Arabaların egzoz dumanı,trafiğin yoğunluğu,hava kirliliği köyden şehre gelen birinin ilk karşılaşacağı olumsuzluklardandır.Köy yaşamında bunlar fazla yoktur.Suların kireçli olması,hayvanların özgür ve doğal ortamlarından ayrı ve kısıtlı yaşamaları,aşırı betonlaşma,çiçeklerin ve ağaçların bakımsızlığı komşuluk ilişkilerinin azlığı köyden şehre gelen biri için oldukça üzücüdür çünkü köy yaşamında insanlar iç içedir,hayvanlar özgürdür,çiçekler ve ağaçlar tüm güzelliklerini sergiler,komşuluk ilişkileri daha içtendir.Betonlaşma doğaya zarar vermez,yüksek binalar yoktur.Yardımlaşma çok olduğu için insanların hayatı kolaylaşır,bu nedenle para ön planda değildir.Çiçekler doğal kokularını korur.İnsanlar toprak,bağ,bahçe işleri ile uğraştıkları için şehirdeki insanlardan daha hareketlidirler.Makineleri fazla kullanmazlar işlerin çoğunu kendileri yaparlar.Köy toprağında köy suyu ile yetiştirdikleri bitkilerden doğal gıdalar,yetiştirdikleri hayvanlardan doğal ürünler elde edip ihtiyaçlarını karşılarlar.
Köy yaşamı şehir yaşamına göre daha doğal olduğundan şehirde yaşayan insanlar tarafından özlenir.Doğa köyde güzelliklerini daha çok gösterir.
EMİRHAN
ÇARKÇI
3-C
GENİŞ AİLENİN FAYDALARI
Çekirdek aile ,anne,baba ve çocuklardan
oluşur.Geniş aileler ise büyükanne,büyükbaba ve kitabımızdaki örnek gibi
büyükamcanın dahil olduğu aile büyüklerini kapsar.
İçinde bulunduğumuz yıllarda geniş aile
örnekleri çok az.Herkes aile büyükleri ile aynı evde yaşamayı külfet gibi
görmektedir.Oysa,büyüklerimiz bizim için çok değerlidir.Örneğin çocukların
bakımı,terbiye edilmesi ve geleneklerin aktarılmasında,hayati rol oynarlar.Yeni
anne,baba olanlar ,aile büyüklerinin bu kadar çok çocuğu nasıl büyüttüklerini
hayretle anar ve onların tecrübelerine başvururlar.Annenin ve babanın çalıştığı
bir evde,büyüklerin varlıkları tek başına bir güven sebebidir.Evinizi de
,çocuğunuzu da güvenle büyüklerinize teslim edersiniz.Onlar,evlatları ve
torunlarını herşeyin en iyisine layık görür,paraları varsa onlar için
harcarlar.
Çocuklar ve torunlar ile kurulan olumlu
ilişkiler,onları yaşama bağlar.Biz tecrübelerinden faydalanırken,onlar da
bizlerle gençleşirler.
ENDER YALÇIN
3/C
NO:169
ÇALIŞMAK
İnsanlar çalıştığı zaman kendini verimli,üretken ve mutlu
hissederler.Çünkü bazı şeyleri yapabilme yetisi ve işe yarama duygusu insanı
olumlu yönde güçlendirir.
Çalışmak,insanın birçok alanda görüş ve yaşayış ufkunu açar.Aynı zamanda huzurlu ve dinç olmasını sağlar.Bu yüzden çalışmak hem beden sağlığımız hem de psikolojimiz için çok faydalıdır.Boş boş vakit geçirmek ya da sorumlu olunan işlerden kaçmak insanı tembelliğe iter.Tembel insanlar düşünmekten,kendisine ve çevresine yararlı olmaktan çok uzak yaşarlar.Okul çağına yeni adım atan bir öğrencinin derslerine düzenli çalışma alışkanlığı kazanması öğrenim hayatı boyunca başarılı olmasını sağlar.Çalışmak sadece iş yerinde ya da okulda değil HAYATIMIZIN HER SAHNESİNDE ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİPTİR.Örneğin evlerimizin temizliği,düzeni ve market ihtiyaçlarının karşılanması için de zamanımızı ayırır,çalışırız.Böylece nerede olursa olsun çalışmanın gücüne inanan insanlar günlük hayatın akışını kolaylaştırmış olurlar.
Çalışan kişi hem daha mutlu olur hem de bilgi ve becerisini artırdığı için daha yararlı işler yapabilir.OLGUN BİR HAYAT ANLAYIŞINA SAHİP BİR İNSAN ÇALIŞMANIN KÖLESİ,ZORLUKLARIN VE BAŞARININ EFENDİSİDİR.
Çalışmak,insanın birçok alanda görüş ve yaşayış ufkunu açar.Aynı zamanda huzurlu ve dinç olmasını sağlar.Bu yüzden çalışmak hem beden sağlığımız hem de psikolojimiz için çok faydalıdır.Boş boş vakit geçirmek ya da sorumlu olunan işlerden kaçmak insanı tembelliğe iter.Tembel insanlar düşünmekten,kendisine ve çevresine yararlı olmaktan çok uzak yaşarlar.Okul çağına yeni adım atan bir öğrencinin derslerine düzenli çalışma alışkanlığı kazanması öğrenim hayatı boyunca başarılı olmasını sağlar.Çalışmak sadece iş yerinde ya da okulda değil HAYATIMIZIN HER SAHNESİNDE ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİPTİR.Örneğin evlerimizin temizliği,düzeni ve market ihtiyaçlarının karşılanması için de zamanımızı ayırır,çalışırız.Böylece nerede olursa olsun çalışmanın gücüne inanan insanlar günlük hayatın akışını kolaylaştırmış olurlar.
Çalışan kişi hem daha mutlu olur hem de bilgi ve becerisini artırdığı için daha yararlı işler yapabilir.OLGUN BİR HAYAT ANLAYIŞINA SAHİP BİR İNSAN ÇALIŞMANIN KÖLESİ,ZORLUKLARIN VE BAŞARININ EFENDİSİDİR.
IŞIL BERAY ODABAŞ
3-C SINIFI
ŞEHİRDE YAŞAMAK
Köyde yaşayan insanlar da vardır. Bu insanlar doğal yaşama alışmışlardır. Ama şehirde yaşamak köyde yaşamak gibi değildir.
Köyde yaşayanlar hep birbirlerini tanır, yardıma gelen insan çoktur. Köyde her şey doğaldır. Meyveler, yemekler, içecekler ve ev yapımı şeyler doğaldır. Çocuklar güvenli bir şekilde oynarlar. Doğayı kirleten fabrikalardan uzak olurlar, huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Ama şehirde trafik yüzünden egzoz dumanı çoktur. Rahatsız edici korna sesleri çok olur. Meyvelerin çoğu mevsimi olmasa da seralarda hormonla yetiştirilir. Çocukların oynayabileceği oyun alanları yoktur. Aynı zamanda kimse kimseyi tanımadığından, olumsuz bir durum olduğunda kimse yardıma gelmez. Köyde yaşamaya alışmış bir kişi sokak kalabalığından kaybolabilir.
Sonuç olarak köyden şehre gelen insanlar, köy ile şehir araIndaki farkı algılarlar.
Kumsal Öztürk
3- C
SINIFI
HERKESE KENDİ YERİ GÜZELDİR
Biliyorsunuz ki bu kitabımızın adı ‘’Kabakcı
Amca’’ idi
. Bu kitapta böyle bir amcanın şehire getirdiği güzelliklerden bahis ediyor . Ama birde bu amca şehirde her
ihtiyaca para harcanmasını , her yere
metro , otobüs gibi araçlara binip gidilmesinin nefretleri anlatılıyor.
Köyde yaşayan bir insanın şehirde yaşaması çok zor
denilebilir. Çünkü şehirde teknoloji çok gelişmiştir . Ama köyde yaşayan kimse bu kadar
teknolojiye katlanamaz . Çünkü köy doğal ortam ve sessizlikle doludur. Zaten
genellikle köyde sessizlik olduğundan ve şehirde arabaların korna ses ve köyde yaşayanlar buna alışık olmadığından beğenmez, istemezle r. Köyde çalar saatle uyanmazlar, horozların sesiyle uyanırlar. Şehirde
hayvanat bahçesinde hayvanları kafese atarlar ama köyde hayvanları kafese değil ormanlara, ağaçlık, güzellik yerlere koyarlar.
Bunların arasında çok fark var.
MELİHA ECE ULUSOY
3-C SINIFI
Konu: “Aile büyüklerinden birinin sizinle birlikte
yaşamaya başlamasının ailenize olumlu katkılarının neler olabileceğini
kitabınızdan da yararlanarak örneklerle açıklayınız.”
ANNEANNEM
VE BÜYÜKBABAM
Aile
büyüklerimiz, ailemizin direğidir. Ailenin bir araya gelmesini, bağlılığı
sağlarlar. Ben de aile büyüklerimizden biriyle beraber yaşamayı çok isterdim.
Aile
büyüklerimizden babaannem ve dedem hayatta değiller. Onun için anneannemin veya
büyükbabamın bizimle yaşadığını hayal ediyorum. Eğer büyükbabam bizimle
yaşasaydı, benim bir dediğimi iki etmezdi. Her istediğimi anında yapardı. Bana
masallar anlatır ve sinemaya, parklara götürürdü. Anneannem bizimle yaşasaydı;
her zaman benim en sevdiğim yemekleri yapar, bana çok güzel kazaklar örerdi.
Çocukken yaptıklarını anlatırdı. Anneannem çocukken çok sevdiği bir yiyecek
varmış. Leblebiyi ezer, içine şeker koyarlarmış. Birazını da su ile ıslatır,
onu da en üste dökerlermiş. Çok güzel olurmuş. Bana bu yiyecekten yapardı.
Tüm bu
anlattıklarımın en güzeli de; gece yatarken, her gece onlara sarılabilirdim.
Adı, soyadı: Nehir Moray
Sınıfı, numarası: 3/C
193
Yaşasın Dedem Geliyor!
Anneannem öldükten sonra dedem yalnız
yaşamaya başlamıştı. Dedem ile biz aynı şehirde yaşıyorduk. Ben ve ablam
dedemin bize gelmeye karar verdi.
Dedem bize gelince evde bayram havası esti.
Odamı dedeme vereceğim için çok mutluydum. Dedem gelirken bize hediyeler
getirmişti. Dedem çok yaşlıydı ama yaşına göre çok dinçti. Bize sürekli eski
hayatlarından örnekler ve verirdi. Dedemin anlattığına göre bir saatte arabayla
gidilecek yerlere eskiden atla neredeyse sabahtan akşama kadar ancak
giderlermiş. Elektrik olmadığı için akşamları gaz lambası ışığında birbirlerine
fıkralar anlatırlarmış.
Dedem anlattıklarıyla ve yaşadıklarıyla
hayatımıza renk katmıştı. Dedem giderken tekrar geleceğine söz vermişti.
Nil
DAĞTEKİN
3-C 182
BABAANNEM
GELİNCE
KONU: Aile büyüklerinizden birinin sizinle birlikte yaşamaya
başlamasının ailenize olumlu katkılarının neler olabileceği. Yazınız.
Aile büyüklerimizden birinin
bizimle birlikte yaşamaya başlamasının ailemize olumlu katkıları vardır.
Aile büyüklerimiz bizi seven
kişilerdir. Beni karşılar, yemeğimi koyar ve sohbet eder. Annemin yapamadığı
börekleri, kekleri ve kurabiyeleri yapar. Sevgi, sevinç ve mutlulukla istediğim
her isteği yaparlar. Ailemizde kavga olmaz istedikleri neyse bizde saygı ve
hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Tabi ki ailemizde sadece bizim istediğimiz olmaz.
Anne, baba,kardeş, anneanne ve dedemizin de istediği olur.Ailede planlar alınıp
bir fikir belirlenir.Mesela piknik.Bahçeli evde oturuyorsak bahçesinde yapılır,
ama istersek yeşillik alanda da olabilir.Yazın havuz, denize gidersek beraber
deniz topu oynarız.Havuz da ise su topu ve yarış yapabiliriz.
Ailemizle çok mutluyuz ve aile
büyüklerimizle daha mutluyuz.
SELİN ÖNDER
3-C
Konu:
İşleyen demir ışıldar
Bir işi yapmadan oturan kimse bildiklerini
unutur, yeteneklerini yitirir. Çalışan kişi ise hem daha mutlu olur hemde bilgi
ve becerilerini arttırdığı için daha yararlı işler yapabilir.
Çalışmak vucudumuza sağlık verir,
kendimizi daha mutlu hissederiz. Okul başarımız artar, gelişiriz, bilgi ve
becerilerimiz çoğalır. Mesela yürüyüş yaptığımızda vucudumuz endorfin hormonu
salgılarmış buda insanın daha mutlu olmasını sağlıyormuş.
Bir işte başarılı olmak için çok çalışmak
gerekir. Mesela ben piyano çalmada başarılı olmak için çok çalışıyorum.
Dünyadaki başarılı insanların çok çalıştıklarını görürüz. Çalışmayan insanlarla
yaşadığınızı düşünün sizi mutsuz edebilirler değil mi?
Evet çalışıyoruz ama çalışmaya devam
etmeliyiz. Dinlenmeyi de unutmamalıyız.
Ad
Soyad : Zeynep Ela AŞIK
3-C
SINIFI
ÇALIŞ, CANLI KAL
Annem bana küçüklüğümden beri işleyen demir ışıldar der durur.Önceleri bu
sözün ne anlama geldiğini çok iyi bilmiyordum.Ancak,şimdi çalışmanın ne kadar
önemli olduğunu çok iyi anlıyor ve biliyorum.
Çalışan kişi üretir,ürettikçe hem ekonomik durumu düzelir,kimseye muhtaç
olmaz hem de bilgi ve becerisini arttırır,beden ve kafa bakımından da gelişerek
dinç ve sağlıklı bir yapıya sahip olur,daha
yararlı çalışmalar yapmaya hazır hale gelir.Çalışmayan kişiler ise bilgisiz ve
cahil kalırlar.Bildiklerini de unutup sönüp giderler.Uzun süre hiç çalışmamış
bir araba düşünelim.Bu araba uzun süre çalışmadığı için,tekrar çalıştırmak
istediğimizde bize problem çıkaracaktır.Çünkü,uzun süre çalışmayan parçalar
fonksiyonunu kaybetmeye başlamıştır.Oysa her gün çalışan bir arabanın parçaları
sağlam kalır.
İşleyen demir ışıldar atasözünden de anlaşılacağı gibi çalışan ve üreten
insanlar her zaman canlı ve daha enerjik olurlar.
Zeynep Göksu Şibli
3-C SINIFI
Öğrencilerimiz artık yazmaktan korkmuyor.
YanıtlaSil