26 Mayıs 2015 Salı
21 Mayıs 2015 Perşembe
3-A SINIFI "GALATA'NIN TEMBEL MARTISI" KİM KORKAR YAZMAKTAN ?
3-A SINIFI "GALATA'NIN TEMBEL MARTISI" KİTABININ "KİM KORKAR YAZMAKTAN?" ÇALIŞMASINI DA TAMAMLADIK.
Dikkatli olmalı hayvanlara zarar
vermemeliyiz. Hayvanları kendi doğal
yaşamlarından uzaklaştırmak sakıncalı olabilir. Bazı sakıncaları şunlardır:
Zarar verebilirler, ısırabilirler , tırmalayabilirler, vb. şeyleri yaparlar.Biz
onlara karşı duyarlı olmalıyız ki onlar da bize karşı duyarlı olsunlar.
Bu yüzden herkes doğaya ve canlılara
karşı duyarlı olmalıdır. Bunun için
de canlılara
zarar vermemelilerdir. Kendi doğal yaşamlarında yaşayan hayvanlar mutludur. Ama
kendi doğal yaşamlarında yaşamayanlar üzgündür. Hayvanları doğal yaşamlarından
ayırmamalıyız. Kendi ortamlarında büyümeli ve yaşamalıdırlar.
HAYVAN HAKLARI
ÖZGE DALMIZRAK
İnsanlar çoğu bilgileri , iletişimi , yazışmaları internet üzerinden halletmeye çalışarak ne kadar yararlı olabiliyorlar acaba ?
Birçok sorunumuzu internetten halletmeye çalışırız. Yanlız bazı sorunlarımızı karşılıklı halletmemiz gerektiğini hiç düşünmeyiz.Çünkü bazı olaylar ancak karşılıklı konuşarak , duyguları aktararak halledilebilir.
Aileden birini istemeden söylediğimiz bir söz Yüzünden kırdığımız düşünelim. Ondan internet üzerinden ya da telefonla mı özür dileyeceğiz ?Sizce o kişiyi daha çok kırmış olmaz mıyız ? Duygularımızı göstermeden , bu etkili olmayacaktır. Bu yüzden , internetin çözemeyeceği bunun gibi birçok sorunlar vardır . Evet , internet çoğu sorunumuzu çözmektedir.
Unutmayalım ki Her şeyin çözümünü bir yerden çözmeye ,çalışmak doğru değildir.Karşılıklı iletişimde çok önemlidir.
Yağız Hasan Mirel
DOĞAL YAŞAM
Hayvanları kendi doğal
yaşamlarından koparmak, onlara yapılan en büyük kötülüktür. Doğada yemeğini ve
barınağını kendisi
bulan, düşmanlarına karşı kendisini savunan, özgürce
yaşayan hayvanları kendi doğal yaşamlarından uzaklaştırırsak türleri
azalmakta ve zamanla yok olmaktadırlar.
Doğada tüm canlıların devamı doğal
denge için gereklidir. Doğadan koparılan bir çok hayvan kafeslere
hapsedilmekte, zorla
çalıştırılmakta ve özgürce dolaşamamaktadır. Örneğin
sirklerde çalıştırılan hayvanlar ateşli çemberlerden atlatılmakta, iki
ayakları üzerinde dans ettirilmekte ve bunun gibi
gösteriler yaptırılmaktadır. Bu hareketleri sizce isteyerek mi yapıyor?
Tabiki hayır. Onlara zorla eğitim veriliyor. Kafeslere
hapsediliyor. Şehirdeki hayvanlar ise kirli havaya uyum sağlayamıyorlar.
Yollarda hızlı giden araçlar, bir çok hayvana
çarpmakta ve ölümüne neden olmaktadır.
Ait oldukları doğadan koparılan
hayvanların türü azalmakta ve zamanla yok
olmaktadır.
ATAKAN ÇETİNEL
3-A
Azra Memili
3/A-50
Doğal Yaşam Alanlarından Koparılan Hayvanlar
Hayvanlar
doğal yaşam alanlarında yaşarlar. Bunlardan bazıları yağmur ormanları, adalar,
okyanuslar ve çöllerdir. Hayvanları ortamlarından uzaklaştırırsak bizim yapay barınaklarımızda
çok mutsuz ve huzursuz olurlar.
Bunu
birkaç örnekle açıklayalım; mesela şehirlere gelen hayvan sirklerindeki
hayvanlar, insanlar tarafından eziyet görmektedirler. Bir parça yiyecek için
yapmak istemedikleri birçok hareketi yapmak zorunda kalırlar. Sirke gelen
insanlar o hayvanların eğlendiğini sanırlar.
Bu
konuyla ilgili bir başka çarpıcı örnek verecek olursak; Flipper isimli bir
filmde bir yunus balığı rol almıştır. Bu sevimli yunus doğal ortamından
ayrılmış film için hazırlanan yapay ortamlarda insanlar tarafından
alıkonulmuştur. Film çekimi süresince küçük yapay havuzlarda insanlar
tarafından istemediği hareketler yaptırılmıştır. Bunun sonucunda yunus intihar
etmiştir.
Sonuç olarak; hayvanları
kendi doğal yaşamlarından ayırmamalıyız.
Bade Kardaşlar 3/A 19
Hayvanlar kendi doğal
ortamında her zaman daha mutlu ve sağlıklı yaşarlar. Bir hayvanın yaşamını
sürdürdüğü , beslendiği ve uyum sağladığı alana doğal yaşam alanı denir.
Her hayvanın doğal
ortamı farklıdır. Geyikler ormanda , balıklar suda , kangurular Avustralya’ da
inci kefali Van Gölü’ nde , kelaynak kuşları Birecik te yaşarlar ve bu yerler o
türlerin yaşam alanlarıdır. Hayvanları doğal ortamlarından koparırsak yaşam kaliteleri
bozulur , yaşam süreli azalır ve türleri yok olmaya başlar. Böylece doğanın dengesini bozmuş oluruz.
Doğanın ekosistem dengesini alt üst ederiz.
Her hayvan bulunduğu
ortamın su , sıcaklık , iklim , nem , torak gibi özellikleriyle doğru orantılı
yaşar. Kutularda yaşayan bir ayıyı çöl ortamında yaşatamayız.
Doğanın dengesini korumak için hayvanları kendi ortamında
özgür bırakmalıyız onlara zarar vermemeli haklarını korumalıyız.
TAŞ YERİNDE AĞIRDIR
Her
canlı kendi doğal yaşama alanına uygun olarak yaratılmıştır. Bencilce
isteklerimiz yüzünden onları alışkın oldukları ortamlardan ayırmak mutsuz
olmalarına neden olur.
Rengini
çok sevdiğimiz için Kars’ta karların altında yetişen Kardelen çiçeğini burada saksıda
yetiştirmek istersek solar. Komşularımızın çok sevdikleri için aldıkları
Sibirya Kurt Köpekleri hakkında araştırma yaptım. Kutuplara yakın, çok soğuk
yerlerde yaşayan bu hayvanlar, buzla kaplı karalarda ulaşımı sağlayan kızakları
çekerlermiş.
Babam bana videosunu da gösterdi. İsveç’ e
gittiğinde bu köpeklerden beş tanesinin çektiği bir kızağa binmiş. Çok güçlü,
sağlıklı ve hareketli görünüyorlardı.
Oysa komşumuzun köpeği bahçede kilitli,
yalnız. Adana’nın sıcak ve nemli havasından mutsuz. Geçen yaz onu ıslak betona
yatıp serinlemeye çalışırken görüyordum.
Arkadaşlarımızdan,
akrabalarımızdan, alışkın olduğumuz ve rahat ettiğimiz ortamımızdan ayrılan
bizler nasıl hissediyorsak bence onlar da aynı duyguları yaşıyorlar.
Başar SARIKAYA
3/A - 18
Bensu ATLI
3 – A / No : 30
DOĞAL YAŞAM VE HAYVANLAR
İnsanlar hayvanları doğal yaşamlarından koparabilirler. Ama
hayvanlar doğal yaşamlarını tercih eder. Hayvanlar doğal yaşamlarından
koptukları zaman insanlara zarar verebilirler. Bu yüzden hayvanları doğal
yaşamlarından koparmamak gerekir. Ayrıca doğal yaşamlarından kopma riski % 90
yüksektir.
Dikkatli olmalı hayvanlara zarar
vermemeliyiz. Hayvanları kendi doğal
yaşamlarından uzaklaştırmak sakıncalı olabilir. Bazı sakıncaları şunlardır:
Zarar verebilirler, ısırabilirler , tırmalayabilirler, vb. şeyleri yaparlar.Biz
onlara karşı duyarlı olmalıyız ki onlar da bize karşı duyarlı olsunlar.
Bu yüzden herkes doğaya ve canlılara
karşı duyarlı olmalıdır. Bunun için
de canlılara
zarar vermemelilerdir. Kendi doğal yaşamlarında yaşayan hayvanlar mutludur. Ama
kendi doğal yaşamlarında yaşamayanlar üzgündür. Hayvanları doğal yaşamlarından
ayırmamalıyız. Kendi ortamlarında büyümeli ve yaşamalıdırlar.
BUSE NAZ ASLAN
3-A
TEKNOLOJİ VE İNTERNET
Teknoloji ve internet her zaman
sorunlarımızı çözmez ama onları kolaylaştırır.Birçok sorunun çözümü o konuda
eğitim almış veya bilgi sahibi kişilerden yararlanarak çözülebilir.
Örneğin bir sağlık sorunuyla karşılaştığımızda teknoloji ve internetten
o konu hakkında bilgi sahibi olabiliriz fakat sorunumuzu çözemeyiz. Uzman bir
hekim muayene etmesiyle hastalığımızı anlar ve ona göre bir tedavi
uygulayabilir.Bir yüzücü yüzme tekniklerini teknoloji ve internetten
yaralanarak görsel olarak görebilir fakat uygulamalı olarak yapabilmesi için
yüzme hocasına ihtiyaç duymaktadır.
Teknoloji ve internet ne kadar gelişirse gelişsin her zaman
sorunlarımızın çözümü olmayacak insanın insana olan ihtiyaçı her zaman devam
edecektir. Teknoloji ve internet insanın hayatını kolaylaştırmada yarar
sağlayacak sorunlarının çözümünde tek başına yetersiz kalacaktır
HAYVANLARIN HAKLARINA SAYGILI OLMADIĞIMIZDA YAŞAYACAKLARI
OLUMSUZLUKLAR NELER OLABİLİR?
Hayvan
sevgisi ve korkusu çok küçük yaşta oluşmakta.İnsan hakları gibi hayvanların da
haklarının olabileceğini düşündüğümüzde onlara sevginin de, saygının da
insanlar tarafından verileceğini bilmeliyiz.
Hayvan
sevgisini aşılamak onların birtakım haklarını görmemizi sağlar.Bizler gibi o
canlı hayvanların da yeme ve barınma haklarının olduğunu
düşündüğümüzde,hayvanların konuşamadıkları,aç susuz ve canları yandığında kendilerini
ifade edemediklerini göz önünde bulundurmalıyız. Hayvanlar havlar, miyavlar,
etrafa saldırırlar. Biz insanlara düşen görev onları anlamak ve sevmektir.
Evcilleştirerek evde besleyebileceğimiz türleri yanımıza alarak doğaya yardımcı
oluruz. Yanımıza alamadığımız hayvanlara ise sokaklara kap içinde su ve evdeki
yemek artıklarını koyarak yardımcı oluruz. Böylelikle az da olsa hayvanların
haklarına saygılı olduğumuzu ifade edebiliriz.
Unutmayalım ki, hayvanları sevip
onların birer canlı olduğunu düşündüğümüzde, insanlık görevimizi de yerine
getirmiş oluruz.
Demir
Evyapan 3/A No:74
Deniz
AKSOY
3- A 79
HAYVANLAR
Çoğu
insan hayvanları sever , bazıları ise sevmez . Onların kararı , biz
değiştiremeyiz . Ama bizim kurallarımız varsa hayvanların da kuralları vardır.
Bizim kurallarımız ; çevreyi temiz tutmak , görevlerimizi yerine
getirmek gibi kurallarımız vardır. Hayvanların kuralları açık alanda dolaşmak ,
doğal yaşamlarını sürdürmek gibi kuralları vardır. Biz kurallara uymazsak ne
olursa , ama biz onların kurallarına uymazsak ne olur ? Bilmiyor isen anlatayım
. Hayvanat bahçesine kapatıyorlar hayvanları , hayvanlar mutlu gözükse bile
içleri kan ağlıyor . Hayvanlara kötü davranırsak bize saldırırlar .
Bu yüzden hayvanlara iyi davranmalı , onları korumalıyız. Sevmeyenler
bile onlara saygı göstermelidir. Onların kurallarına biz ve onlar uymalıyız .
Onlar mutlu olsun diye barınaklara gönderebiliriz . Herkes mutlu olur . Çünkü ;
hayvanlar arkadaş bulur , aç kalmaz ve
insanlar rahatlar.
Eylül SOYDAŞ
3-A
HAYVANLARIN DA BİR HAKKI VAR
Hayvanların da bizim gibi bazı hakları
vardır. Beslenme, barınma, yaşama hakkı bunlardan bazılarıdır.
Bu haklara engel olursak hayvanlar aç kalır,
bakılamaz hale gelir. Ama onlara evimizde kalan yiyeceklerden verirsek
bizlere alışır, saldırmaz. Her ne için olursa olsun deneylerde hayvanlara
eziyet edilemez. Ziraat, tarım vb. alanlarda çalışan hayvanların çalışma
süreleri sınırlandırılmalıdır. Çünkü hayvanların da dinlenme hakkı vardır.
Hayvanlar eğlence aracı değildir. Onlarla sadece eğlenmek yetmez. Onlara su,
yiyecek vermemiz de gerekir.
Lütfen hayvanlara zarar vermeyelim. Zarar
verenleri uyaralım. Severken nazik davranalım. Kendimizi yaralanan hayvanların
yerine koyalım. Bir çocuk bizi dövmeye çalışıyor. Hoşumuza gider mi? Gitmez.
Hem yaralanırız. Şu an o hayvanlar da bu duyguları yaşıyor. O yüzden onlara
nazik davranmalıyız.
Fulya
ERTEN
3/A - 4
Çözüm Kendimizde
Öğretmenimizin verdiği
ödev konusunu okuyunca ”Keşke, keşke …” diye geçirdim içimden. Keşke teknoloji
ve internet her zaman sorunlarımızın çözümü olabilseydi. Böylece kimsenin
derdi, tasası kalmaz; herkes mutlu olurdu.
Hafta sonu ağabeyimin izlediği
dizide sağlık sorunları yaşayan oyuncular saray gibi evlerinden kaçarak doğaya
koşuyorlardı. Ellerinden düşürmedikleri teknolojik telefonlarını kapatmayı
planlıyorlardı. Güzel evlerin, marka kıyafetlerin vermediği huzuru köy
pazarının sebzeleri veriyordu.
Zorlu bir sınavdan çıkan ağabeyim
stresini atmak için bilgisayarda vakit geçirmiyor. Sınav kaygısından uzaklaşmak
için sosyalleşmeyi, oyunu seçiyor. Çocukların sorunlarından kurtulmak için
yetişkinlerden daha şanslı olduklarını düşünüyorum. Çünkü arkadaşlarla oynanan
bir oyun keyfimizi yerine getirmeye yetiyor. Teknoloji ve internetin hayatımızı
kolaylaştırdığını, sorunlarımızı çözemeyeceğini düşünüyorum. Hatalarımızdan
ders almak, ailemizden yardım almak sorunların çözümünde izleyeceğimiz yol
olmalıdır.
TEKNOLOJİ
VE İNTERNET
Teknoloji ve internetle,
bir çok sorunumuza çözüm bulabiliriz ama her zaman her şekilde sorunlarımıza
kesin bir şekilde çözüm bulmak mümkün değildir.
Birçok insan, bir sorusu olduğu zaman
kolaylıkla internet ve teknolojiden yararlanarak sorusunun cevabını bulabilir.
Ama bu cevap her zaman doğru sonuca yönlendirmeyebilir bizleri. Örneğin;
herhangi bir hastalıkla ilgili bir
sorunumuzu internetten baktığımızda bizi yanlış bilgilere yönlendirebilir .Bu
tür konularda doğruya ulaşmak doktora gitmeliyiz. Okul hayatımızda bize verilen
ödevlerde ,projelerde birçok bilgiye internet ve teknolojiyi kullanarak
çok rahat bir şekilde ulaşabiliriz. Hem
de farklı kaynakları bir arada çok rahat bir şekilde erişebiliriz.
Sonuç olarak
teknoloji ve internet hayatımızı kolaylaştırır fakat sadece teknoloji ve
internetle sınırlı kalmamalıyız. Her zaman doğruyu bulamayabiliriz.
Koray
BALIKÇI
3-A
Laçin
Özkardeşler
3-A / No:73
HAYVANLARIN HAKLARI
Hayvanlar
da bizim gibi
saygıdeğer varlıklardır. Ama bazı insanlar
onlara saygı göstermiyorlar.
Hayvanlar da insanlardan uzaklaşıyorlar , yok oluyorlar veya vahşileşiyorlar.
Örneğin , bazı insanlar hayvanlarını bir süre besledikten sonra
onları sokağa bırakıyorlar. Bazı
insanlar ise kilolarca yemeği çöpe dökerken ,sokakta yaşayan aç hayvanları hiç
düşünmüyorlar. Bazı avcılar ise
zamanından önce avlanarak
hayvanların türünün azalmasına
sebep oluyorlar. Bazı insanlar
ormanları yakarken hayvanlar kaçacak yer bulamıyorlar ve
yanarak ölüyorlar. Bütün bu davranışlar hayvanlara yapılan
saygısızlıklardır. Bunların sonucunda hayvanların yaşayacakları olumsuzluklar çok fazladır. Hayvanlar aç
kalırlar, evsiz kalırlar, hastalanırlar, yaralanırlar, türleri azalır ve en
kötüsü ölürler. Bizim gibi duyarlı insanların da hayvanların haklarına saygılı
olmamız gerektiğini her fırsatta bilgisiz insanlara
aktarmamız gerekir.
Sonuç olarak , tüm hayvanların saygı
görme hakkı vardır. İnsanların da onların yaşayacakları olumsuzlukları tahmin
edip önlem almaları gerekir.
İnsanlar gibi
hayvanlarında,yaşamaya hakları vardır.
Hayvanlar konuşamaya
bilir ama her canlının olduğu gibi sevgi ve saygıya ihtiyaçları vardır.Kanun da
bilehayvan hakları vardır.Yasalarımızın içinde bulunuyor örneğin bir hayvana zarar
verildiği zaman şikayet edildiğinde yaşamızda hem para hem hapis cezası
bulunuyor;eğer biz insanlar hayvanların haklarına saygı duyulmadığında çok
büyük psikolojik olumsuzluklar yaşarlar,bunlar yaşadıkları yerler
olabilir.Onları bulundukları ortamdan ayırmak yaşam yeri haklarına
saygısızlıktır veya zevkimiz için evde besleyip sıkılıp sokağa atmakta onlara
saygısızlıktır.
Her canlının toplumda saygıyı
hak eder.
MİRA ELİF KARTAL
3/A 83
Nadide Hanlıoğlu
3A No:9
Teknoloji ve İnternet Her şeyin Çözümü
Olamayabilir
Teknoloji ve
internet bazen her şeyin çözümü olmayabilir. Örneğin, kırılan bir kalbe veya
üzgün bir yüze mutluluk veremez. İnsanlar günümüzde internetten çok fazla
faydalandıkları için birbirleriyle yeterince iletişim kuramıyorlar,
birbirlerine yeterli zaman ayıramıyorlar. Bu nedenle de empati kuramıyorlar ve
birbirlerinin kalplerini kırabiliyorlar. İşte bu tür kırgınlıklara ne internet
ne de teknoloji çözüm olabiliyor.
Konuyu
çocuklar açısından da ele alabiliriz. Biz çocuklar, bazen gereğinden fazla
internette zaman geçiriyoruz. Bu yüzden açık havada oyun oynamaya, spor yapmaya
yeterli vakit ayıramıyoruz. Bu, hem gelişimimiz hem de sağlığımız için zararlı
olabiliyor. Bu durumda da teknoloji ve internet kaybolan sağlığımızın çözümü
olamıyor.
Sonuç
olarak, teknoloji ve internet gerektiği kadar kullanılmalıdır. Her şeyin azı
karar çoğu zarar.
Teknoloji ve İnternet
Günümüzde
teknoloji ve internetin önemi herkes tarafından bilinmektedir. Teknoloji ,
yaşantımızdaki bir çok konuda bizlerin hayatını kolaylaştırmaktadır.
Teknolojiyi kullanırken de internetten faydalanırız.
İnternetin diğer teknolojilerden farkı ,
istediğimiz bilgiye gidebilmemizdir. Örneğin, televizyondaki ve radyodaki
bilgiler ne ise, onları izlemek veya dinlemek zorundayız ama internet sayesinde
her istediğimiz bilgiye ulaşabiliriz. Bu bilgilerin doğruluğu zaman zaman
tartışılabilir. Çünkü, bilgileri internete yükleyende insanlardır. Birçok
sorunlarımızı teknoloji ve internet sayesinde çözebildiğimiz gibi bazı kişisel
sorunlarımızı çözüme kavuştururken teknoloji ve internetten çözüm alabilmemiz
mümkün değildir. Örneğin , arkadaşlarımızla küstüğümüzde yada kavga ettiğimizde
teknolojinin bize nasıl faydası olabilir ki? Ya da yemeğimizi yemediğimizde
internetin bize nasıl faydası olabilir ki?
Sonuç olarak , yaşantımızda çok önemli yeri
olan , hayatımızı kolaylaştıran teknoloji ve internet her zaman sorunlarımızın
çözümü olamaz.
Sınıf : 3 \ A
No: 1
3-A
HAYVANLARIN
IHTIYAÇLARI
Her hayvanın ihtiyacı vardır. Hayvanların da insanlar gibi ihtiyaçları vardır.
Örneğin ; her hayvanın bir barınma ihtiyacı vardır. Hayvanlar yemek yemeli, bir şeyler içmeli,eğlenmeli,temiz hava almalı vb. Hayvanlar doğal yaşamlarından ayrılmamalılar. Ayrılırlarsa evsiz kalabilirler,zarar görebilirlerdi. Bunlar hem evcil hem de vahşi hayvanlar için geçerlidir. İnsanlar hayvanları besleyerek çoğu hayvanın ihtiyacını karşılıyor. Onları besliyor,parkta gezdiriyor ve bu hayvanlar temiz hava da alıyor. Bu hayvanlar kedi,köpek,kuş vb. hayvanlar. Ama sokak hayvanları için geçerli değil. Sokak hayvanları evsiz kalıyor,yağmurda ıslanıyor , aç kalıyorlar. Sokak hayvanları evcil hayvanlar gibi rahat bir hayat geçiremiyor. Onlar için hayat çok daha zor.
Kısacası her Hayvanın ihtiyacı vardır.
Her hayvanın ihtiyacı vardır. Hayvanların da insanlar gibi ihtiyaçları vardır.
Örneğin ; her hayvanın bir barınma ihtiyacı vardır. Hayvanlar yemek yemeli, bir şeyler içmeli,eğlenmeli,temiz hava almalı vb. Hayvanlar doğal yaşamlarından ayrılmamalılar. Ayrılırlarsa evsiz kalabilirler,zarar görebilirlerdi. Bunlar hem evcil hem de vahşi hayvanlar için geçerlidir. İnsanlar hayvanları besleyerek çoğu hayvanın ihtiyacını karşılıyor. Onları besliyor,parkta gezdiriyor ve bu hayvanlar temiz hava da alıyor. Bu hayvanlar kedi,köpek,kuş vb. hayvanlar. Ama sokak hayvanları için geçerli değil. Sokak hayvanları evsiz kalıyor,yağmurda ıslanıyor , aç kalıyorlar. Sokak hayvanları evcil hayvanlar gibi rahat bir hayat geçiremiyor. Onlar için hayat çok daha zor.
Kısacası her Hayvanın ihtiyacı vardır.
AD:TUĞRA
ONAT
ŞUBE:3/A
NO:14
TEKNOLOJİ İNTERNET VE
PROBLEMLER
Sorun: Yaşantımızda bizi rahatsız eden ve
çözülünce mutlu olmamızı sağlayan bir süreçtir.
Çözüm: Bir problemin ihtiyaca
cevap verebilecek bir şekilde analiz edilmesidir.
Sorun ve çözüm
, yıllardır yaşantımızda hep vardır. Hayat devam ettikçe hep var olacaktır. Çünkü çözülmüş olan bir çok sorun çözülmeyi
bekleyen daha önemli bir sorunu da beraberinde getirmiştir Örneğin icat edilen
teknoloji harikası otomobilleri ,uçakları
ele alalım.Teknoloji icadı olan bu araçlar kısa
zaman da bir yerden bir yere
ulaşmamızı sağladı ama teknoloji kaza sorunlarına çözüm bulamadı .Tıpda
teknoloji bu kadar ilerlemişken,internet gibi devasa kütüphane,iletişim aracı var
iken İnsanlığın en büyük düşmanı
Kanser Hastalığının iyileştirilmesinde hala etkin bir yöntem
geliştirilemedi
Teknoloji ve internet her zaman sorunlarımızın çözümü olamaz
VERDA KÖKTEKİR
3/A N: 78
CAN DOSTUMUZ HAYVANLAR
Canlılara saygı en başta gelen
insanlık görevimizdir. Hayvanlar da bebekler gibi ihtiyaçlarının karşılanması
için insanlara muhtaçtır.
Hayvanların da insanlar gibi yaşama
hakkı vardır. Onların yaşama hakkına saygı duymalıyız. Çünkü Dünya yalnızca
insanların yaşadığı yer değildir. Hayvanların yaşam hakkından yana olmak
insanlık hakkıdır. İnsanların çevreyi kirleterek , moda ve aksesuar için bir çok hayvan
neslinin tükenmesine neden olmaktadırlar.
Eğlenmek için horozları ve köpekleri dövüştürmektedir. Bunun sonucunda
pek çok hayvan ölmekte veya sakat kalmaktadır. Oysa ki bir çok insan hayvanları
sevdiğini söyler. Hayvanları sevmek sadece onları okşamak değildir. Onlar için
güvenli yaşam ortamları oluşturmaktır. Hayvanları sevmek kolay , korumak ve
yaşatmak zordur. İnsanların hayvanlara çeşitli işkenceler yapmasına rağmen
hayvanlar onlara dostça yaklaşırlar.
Hayvan haklarına saygılı olmazsak
yaşadığı alanları korumazsak hayvanların soyunu tüketiriz. Bu nedenle hepimiz
hayvan haklarına saygılı olup ,onları korumalıyız.
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ
İnsanlar çoğu bilgileri , iletişimi , yazışmaları internet üzerinden halletmeye çalışarak ne kadar yararlı olabiliyorlar acaba ?
Birçok sorunumuzu internetten halletmeye çalışırız. Yanlız bazı sorunlarımızı karşılıklı halletmemiz gerektiğini hiç düşünmeyiz.Çünkü bazı olaylar ancak karşılıklı konuşarak , duyguları aktararak halledilebilir.
Aileden birini istemeden söylediğimiz bir söz Yüzünden kırdığımız düşünelim. Ondan internet üzerinden ya da telefonla mı özür dileyeceğiz ?Sizce o kişiyi daha çok kırmış olmaz mıyız ? Duygularımızı göstermeden , bu etkili olmayacaktır. Bu yüzden , internetin çözemeyeceği bunun gibi birçok sorunlar vardır . Evet , internet çoğu sorunumuzu çözmektedir.
Unutmayalım ki Her şeyin çözümünü bir yerden çözmeye ,çalışmak doğru değildir.Karşılıklı iletişimde çok önemlidir.
Yağız Hasan Mirel
3-A
14 Mayıs 2015 Perşembe
3-E "GALATA'NIN TEMBEL MARTISI" MÜNAZARA ÇALIŞMASI
3-E SINIFI "SOKAK HAYVANLARINI SEVMELİYİZ / SOKAK HAYVANLARINDAN UZAK DURMALIYIZ" KONULARINI TARTIŞTI.
3-E MÜNAZARA RESİMLERİ
13 Mayıs 2015 Çarşamba
3-E SINIFI 7.KİTABIMIZIN "KİM KORKAR YAZMAKTAN?" ETKİNLİKLERİ
7.KİTABIMIZ "GALATANIN TEMBEL MARTISI " NIN
"KİM KORKAR YAZMAKTAN ?"ETKİNLİĞİNİ DE TAMAMLADIK.
ASLI ALTUNOVA
TEKNOLOJİ VE
İNTERNET
Günümüzde
insanların ihtiyaçları ve çeşitli konularda sorunları vardır. Bu sorunları
çözebilmek ve ihtiyaçları gidermek için teknolojiye ihtiyaç duyulur. Kendimizi teknoloji
öncesi bir dönemde yaşıyor olduğumuzu bir düşünelim. Elimizin altındaki internet,
temel ev aletleri (çamaşır makinesi, buzdolabı, fırın vb.) olmasaydı hayat ne
kadar zor olurdu.
Teknoloji sayesinde bilgi alışverişi
kolaylaşmıştır. Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olaydan anında haberimiz olabiliyor.
İnsanlar ulaşımda atlarla veya yürüyerek gidilen yollar çok uzun zaman
almaktaydı.Haftalar hatta aylar alabilmekteydi. Şimdi ise çok kısa sürelerde isteğimiz
yerlere ulaşabiliyoruz…
Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri,
radyo-televizyon yayınları, günlük
gazete servisleri vb gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir
hayat kolaylaştırıcıdır. İnsanlar duygu
ve düşüncelerini yazılı olarak hızlı bir şekilde ifade edebilirler. Sağlık
alanında hastalıkların erken teşhisini sağlarken aynı zamanda daha kolay çözüm bulunabilir. Bu
teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve
güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine,
ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz.
Teknoloji ve internet; her zaman
sorunlarımızın çözümü gibi görülse de aynı zamanda başka sorunların da nedeni
sayılmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
Sonuç olarak teknoloji ve internet doğru kullanıldığında pek çok
faydası vardır. Ölçüsüz ve sınırsız kullanıldığında ise ciddi sıkıntılar
doğurabilir.
HAYVANLARI DOĞAL ORTAMLARINDAN KOPARMAMALIYIZ
3/E
"KİM KORKAR YAZMAKTAN ?"ETKİNLİĞİNİ DE TAMAMLADIK.
HERKESİN HAKLARINA SAYGI DUYMALIYIZ
Hayvanların haklarına saygılı olmadığımızda yani onların haklarını
kısıtladığımızda onların özgürlüklüklerini de ellerinden almış
oluyoruz . Örneğin; hayvanat bahçeleri hayvanların özgürlüklerini
kısıtlıyor,onların özgür yaşama haklarını kısıtlamış ve engellemiş oluyoruz.
Bazı
insanlar,insan haklarına saygı duymuyorlar ki hayvanların haklarına saygı
duysunlar.Örneğin; insanlar özgürlükleri kısıtlandığında kıyameti kopartıyorlar.
Hayvanlar ise özgürlükleri kısıtlandığında dertlerini anlatamadıkları için bizler
onların özgürlüklerini kısıtlamış oluyoruz. Onların haklarına saygılı
olmadığımızda yaşacakları çeşitli olumsuzluklar yaşayabiliyorlar.
Örneğin ; bazen onların yiyecek bulma alanlarını kısıtlıyoruz.İnsanlar
hayvanların yaşam alanı olan ormanları yakıyor hatta ormandaki ağaçları bilinçsizce
kesip biçiyorlar. Sonuçta da hayvanların oksijen,besin vb. ihtiyaçlarını
karşılayacakları alanları yok etmiş oluyorlar.Kısacası hayvanların ölümüne
neden oluyorlar .
Sonuç olarak bu olumsuzluklar
hayvanların neslinin tükenmesine neden oluyor . Hayvanların haklarına saygı
duymalıyız. Çünkü; onlar da canlı ve her canlı gibi yaşamak onların da
hakkı.
ALİ ADA
3/E 349
YAŞAM ALANI
Her
canlı yaşadığı alana uyum sağlamıştır. Kendi yaşadığı doğal alanda beslenmesi,
korunması ve üremesi ile ilgili mekanizmalar geliştirmiştir.
Bir
kutup ayısının rengi yaşadığı ortamdan dolayı beyazdır. Böylelikle buzulların
arkasına saklanıp rahatlıkla avlanabilir. Aynı şekilde ormanda yaşayan ayının
rengi ağaçların gövdesi ile aynı renktedir. Böylelikle ormanda rahatlıkla
avlanabilir. Bu hayvanları yaşadıkları yerden ayırırsak avlanamazlar ve
yaşayamazlar. Denizde yaşayan bir balığı denizden alıp tatlı sulara bırakırsak,
tuzlu suda yaşayan balık tatlı suda ölür. Doğada bulunan canlılar yaradılış
itibariyle denge içindedir. Bu denge içerisinde bir canlıya bir şey olursa
diğer canlılarda bundan etkilenir.
Dünya
üzerinde yaşadığımız alanların sadece insanlar için değil başkaları içinde
olması gerektiğini bilmemiz gerekir. Doğada diğer canlılar içinde yaşam
alanları bırakmalı ve onları korumalıyız.
Alkın Efe YANMAZ
Alkın Efe YANMAZ
3/E -299
HAYVAN HAKLARI VE
BONCUK
Sevmeyen , insanları
da pek sevmez.Türkiye de'' Hayvan Hakları
Bildirgesini'' kabul eden ülkeler arasındadır.Dünyada 1978 yılında kabul
edilmiştir.Bu haklar on dört maddeden oluşur.
İnsanların bu
dünyada yaşamaya başlamasından itibaren hayvanlarla dostlukları
başlamıştır.Hayvanları
Hayvanlarında insanlar gibi birer canlı
olduğunu kabul etmeliyiz. Onlara zarar vermemeliyiz ve korumalıyız.Sokakta
yaşayan hayvanları beslemeli , belirli yerlere su içmeleri için kaplar
koymalıyız.Evsiz ve kimsesiz olan hayvanlar, aşılanıp ,kısırlaştırılıp belediye
tarafından bakıma alınmaktadır.
Bahçeli bir eviniz varsa, sizde bu
barınaklardan bir kedi ve ya köpek alabilirsiniz.Hayvanları evlerin içine
kapatmak doğru değildir.Karşı komşumuz Fadıl
amcam Samsun'da çalışırken yavru
bir kedi bulmuş.Adını Boncuk koymuş.Adana'ya dönerken kedisini getirdi.Bizim
evlerimizin çok büyük terası olmasına rağmen ,Boncuk yalnızlıktan çok sıkıldı
.Akşamları bizimle oynuyordu ama mutsuzdu.Fadıl amcam Boncuğu sitemizin bahçesine bıraktı.Şimdi
daha mutlu ,biz servisten inince bizi
karşılıyor,
Özgürce bahçemizde
dolaşıyor.
Hayvanlara kötü davranmayalım ve onları
sevelim.
ARDA SATAR
3/E NO 292
HAYVANLARIN YAŞAM HAKKI
İnsanların
önemli hakkı yaşam hakkıdır. İnsanların yaşamında yer alan hayvanlarında bir
takım hakları vardır.Tabiatta her şey bir denge içindedir.Biri kurallara
uymadığında birkaç problem ortaya çıkar.
Çevremizde yaşayan canlılara saygılı
olmalı,onlara zarar vermemeliyiz.Onlarında değerli bir canlı olduğunu
unutmamalıyız.Hiç bir şey boş yere yaratılmamıştır.Örneğin göl ve
denizlerimizde bulunan balıklara,belirli tarihlerde avlama yasağı yapılmaktadır.Bunun amacı balıkların bu
tarihlerde yumurtlama dönemi olduğu için balıklar yumurtalarını biriktirir ve
tekrar balıkların çoğalmasına neden olurlar.Eğer av yasağında avlar yapılırsa
balıkların yaşam haklarına zarar vermiş ve onların azalmalarına neden olmuş
oluruz.
Fabrikalar atıklarını denize döktüğünde
birçok deniz canlısına zarar vermekte v e onların sayılarının tükenmesine sebep
olurlar.
Tarımda yapılan yanlış ilaçlama sonunda
ise doğada yaşayan ve insanlar için önemli bir besin kaynağı olan balı yapan
arının toplu ölümlerine sebep olmaktadır. Doğal dengeyi korumak ve geleceğimizi
ellerimizle yok etmemek için canlıların yaşam haklarına saygılı davranmalı
onlara zarar vermemeliyiz.
ASLI ALTUNOVA
3
/ E 329
YAŞAMA MERHABA !
İlk insanlar hiç teknoloji bilmiyordu. Toprağı,
ağaçları, taşları, suları hep doğal kullanıyorlardı.İşlerini yaparken çok güç
harcıyor, çok yoruluyorlardı. Ama çok mutlulardı. Ne zaman ki...
Ateşi buldular, tekerleği buldular, işler kolay
olmaya başladı. Aletler hayatlarına girdi. Isındılar, taşıma kolaylaştı,
teknoloji hayatlarına girdi.Gelişme hiç durmadı. Mutsuzluk başladı.
Ormanlar giderek azaldı. Temiz hava kirlendi. Fabrika
bacaları insanları zehirlemeye başladı. Zehirli gazlar ozon tabakasını
incelttiği için kanser, astım, sinir hastalıkları çoğaldı. Sularımız kirlendi.
Teknoloji geliştikçe insanlar daha çok internete
bağlandı. Bilgisayar başından kalkmaz oldular. Çocuklar artık ailesiyle vakit geçirmek istemiyorlar. Bir an önce
bilgisayarın başına geçmek istiyorlar. Zararlı tüketiciler olduk.
İnternette araştırmalar yapalım. Test çözelim.
Dünyadaki gelişimleri takip edelim.Ama ona bağımlı olmayalım.Ailemize,
kitaplarımıza, arkadaşlarımıza, oyuna zaman ayıralım.
'' Temiz Dünya İnternetsiz Yaşam ! ''
ASLIHAN KALAYCI
3/E
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜNDE TEKNOLOJİ VE İNTERNET
Teknoloji insanların doğada verdikleri yaşam
mücadelesinde akıllarını kullanması sonucunda ortaya çıkan sorunları çözmekte
kullandıkları en önemli yardımcıları olmuştur.
Teknoloji geliştikçe insan hayatının
vazgeçilemez bir parçası haline gelmektedir.Çünkü karşımıza çıkan her olayın ya
da her durumun çözümünde teknolojik bir yardımcıya ihtiyaç duy maktayız.Örneğin,
ateşin bulunması ile insanlar yiyeceklerin ateşte pişirilmesinin yiyeceği daha
lezzetli hale getirdiğini fark etmişlerdir.Günümüzde ise fırınlar bu görevi
üstlenmişlerdir. Bilgisayar ve telefon teknolojisinin gelişmesi ve insanoğlunun
daha çok bilgiye ulaşma isteği ise “İnternet”in bulunmasına sebep olmuştur. İnternet
sayesinde artık her istediğimiz bilgiye ulaşabiliyor,aradığımız her sorunun
çözümünde alternatif çözümlere kavuşur hale gelmiş bulunmaktayız.Dolayısıyla
teknolojiyi kullandıkça hayatımız daha kolaylaşmaktadır,ancak teknolojiyi iyi
kullanabilmek için eğitimin şart olduğunu da unutmamalıyız.
Teknoloji ve internet insanoğlunun hayatının
her döneminde sorunların çözümünde gerçek bir yardımcı olduğu kesin,ancak
insanoğlunun en önemli kavramı olan duygusallık ve birbirine bağlılığın da sona
erdiği kesin bir durumdur.
Eskiden insanlar birbiri ile daha sık
görüşür , uzakta olanlara mektup yazıp duygularını içtenlikle aktarır ,
bayramlarda hep bir araya gelip
kaynaşırken , şimdi teknoloji ve interneti kullanarak ve mesaj çekerek
bu işi hallediyoruz. Dolayısıyla, teknoloji ve internet ile sorunlarımızı
çözmek için zaman harcadıkça ya da her boş anımızda internete arayışta oldukça
insan olmamızın en önemli özelliği olan duygusallığımızı kaybediyor ve gün
geçtikçe yalnızlaşıyoruz.
DAMLA ALTIPARMAK
3 – E / 297
TEKNOLOJİ VE İNTERNET
Teknoloji ve internet her zaman olmasa
da çoğu zaman sorunlarımızın çözümünde yardımcı olabilir. Teknoloji ve internet
hayatımızı kolaylaştıran birçok buluştan biridir. Teknoloji sayesinde hayatımız
kolaylaşmıştır. İnternet sayesinde birçok bilgiye hızlıca ulaşma imkanı
sağlanmıştır.
Teknoloji nedir? Bir sanayi dalı ile
ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bir
bilgi ve uygulama bilimidir. Teknolojiyi ayrıca bir sanayi dalıyla ilgili
üretim yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.
Teknolojinin Latince karşılığı ‘’technologos’’ dur. ‘’Techne’’ yapmak,
‘’logos’’ da bilmek anlamına gelmektedir. Alet ve edevat yapılması için gerekli
olan bilgi ve yeteneği ifade etmektedir. Teknolojinin diğer bir kelime anlamı
da gelişmişliktir.
İnternet ve teknoloji kısacası hayatımızı
kolaylaştıran buluşların bütünüdür. İnternet olmasaydı bilgiye bu kadar çabuk
ulaşamazdık. Teknoloji olmasaydı hayatımızı kolaylaştıran pek çok teknolojik
aletten yararlanamazdık. Bu nedenle teknoloji ve internet her zaman tüm
sorunlarımızın çözümü olmasa da çok işe yarar. Ancak her ikisi de iyi amaçlarla
kullanılırsa insanların faydası içindir. Teknoloji ve interneti kötü amaçlarla
kullanmamak gerekir.
Emek Defne KORKMAZ 3/E
Emek Defne KORKMAZ 3/E
İnternet birçok bilgisayar sisteminin
birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir
iletişim ağıdır. Teknoloji ve bilgisayarın gelişmesiyle internet günlük
hayatımızın bir parçası olmuştur.
İnternetin başlıca faydası birçok konuyla
ilgili bilgiye kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde erişmektir. Örneğin
öğrenciler internet sayesinde dersleri için gerekli olan araştırmaları
internetten yapabilirler. Bir başka örnekte iletişim konusunda verilebilir. Çok
uzaklarda yaşayan akrabalar ve arkadaşlarla kolay ve hızlı bir şekilde
haberleşebiliriz. Bilgisayar oyunları uygun zamanda oynanırsa eğitici ve
öğretici olabilir. Ancak şiddet içerikli oyunla özellikle çocuklar üzerinde
olumsuz etki yaratır. İnternet sayesinde sanal alışveriş merkezlerinden
alışveriş yapılabilir.
Teknoloji ve internetin olumlu yönlerinden
faydalanıp, sorunlarımızın çözümünde kullanabiliriz. Olumsuz taraflarından
kaçınmalı ve bu önemli iletişim aracını kendi faydanıza kullanınız.
Mehmet Deha DENİZ
No: 284 3/E
HAYVANLARI KENDİ DOĞAL YAŞAMLARINDAN KOPARMANIN SAKINCALARI!
Hayvanları
kendi doğal yaşamlarından koparmamalıyız çünkü hayvanlar kendi yaşadıkları
ortamda doğarlar,büyürler ve ölürler.Eğer onları bu yaşadıkları ortamdan
koparmaya çalışırsak,üzülürler hatta üzüntüden şoka girip ölebilirler.Mesela
denizde yaşayan hayvanları akvaryuma koyarsak o dar mekan içinde sıkılırlar ve
üzüntüden ölebilirler.
Eğer bir hayvan alıp beslemek istiyorsak,onu en uygun şartlarda
besleyip,onunla ilgilenmeliyiz.Yeterince ilgilenmezsek mutsuz olabilir hatta
ölebilir.
“ Galata’nın Tembel Martısı” adlı kitapta,bir martı kendi yaşamından
alınıp,şehir yaşamına getiriliyor.Sonra bu martı martılıktan çıkıp,insan
davranışları sergiliyor.Kısacası demek istediğim hayvanları doğal yaşamlarından
koparmamalıyız.
DEMİR GÜNER
3-E 333
SANAL HAYAT
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte,
internet, hayatımızda çok önemli bir yer almaktadır.
Öyle ki; artık insanlar karşılıklı sohbet etmeyi bile
unutmuşlardır. Öğrenciler eskiden, kütüphanelerde kitapları okuyarak
araştırmalarını yaparlardı. Ancak günümüzde en ufak bir konuda bir araştırma
yaparken bilgisayardan, tabletten ve cep telefonlarından, internet aracılığı
ile dilediğimiz her yerde ve zamanda istediğimiz bilgiye ulaşmaktayız. Artık
bilgiye ulaşmak bu araçlar yardımıyla çok çabuk, kolay ve zaman kaybı olmadan
ulaşma imkanı sağlanmaktadır. Bence bu imkan çok güzel olmakla birlikte
insanları da tembelliğe ve hazırcılığa sevk etmektedir.
Yani internet bazen sorunlarımıza deva olabilir. Ama kişi
interneti doğru şekilde kullandığı takdirde hayatının olumlu bir parçası haline
getirebilir.
Duru BAYRAKTARLAR
3/E
322
HAYVANLARIN HAKLARI
VARDIR
Hayvan hakları konusunda uluslararası en
önemli belge Hayvan Hakları Bildirgesi’dir.15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO
Merkezi’nde törenle ilan edilmiştir.
Hayvan Hakları Bildirgesi yaşayan bütün
canlıların doğal haklara sahip olduğunun ve insanlar tarafından hayvanlara
saygı gösterilmesinin, bir insanın bir başka insana gösterdiği saygıdan farklı
olmaması gerektiğini belirtmektedir. Hayvanlara kötü davranmak birçok ülkede
yasaklanmıştır ve kötü davrananlara cezalar uygulanmaktadır. Birçok ülkede
sokak hayvanları toplanıp barınaklara koyulmaktadır ve hayvanların
sahiplendirilmesi için ilan panoları yapılmıştır. Hayvanlar canlıdır ve onların
da yaşamaya, yemek yemeye, yavrular dünyaya getirmeye hakkı vardır, onlara kötü
davranarak haklarını ihlal ediyoruz. Kürkleri için öldürüyoruz, deneylerde
kullanarak işkence ediyoruz ve ölmelerine sebep oluyoruz, avlanarak nesillerini
tüketiyoruz, sokak hayvanı olduğu için
kötü davranıp öldürüyoruz, onlar bunları hak etmiyor. Unutmayalım hayvana
şiddet olan yerde insana da şiddet uygulanır. İnsanlar hayvanlara kötü
davranmanın hakları olduğunu düşünmemelidirler, onlar eşya değil canlıdır ve
acı çekmektedirler. Hayvanlar olmasa insanlarda olmazdı, hayvanları kendi
çıkarlarımız için kullanmayalım, yaşam alanlarını koruyalım, gereksiz yere
avlanmayalım, soyları tükenirse dünyamızın dengesi bozulur.
Bütün hayvanların yaşamaya ve saygı
gösterilmeye hakkı vardır. Hayvanlar olmazsa dünyamız yaşanılamaz hale gelir,
hayvanları sevmeyen insanları da sevmez.
EGE
DEĞİRMENCİ
YAŞAM ALANI
Bir canlı türünün yaşamını
sürdürdüğü, beslendiği, büyüdüğü ve uyum sağladığı alana yaşam alanı denir.
Canlılar yaşamını sürdürmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadır. Bu nedenle her canlı
türünün yaşam alanı aynı değildir. Geyikler ormanda, balıklar suda, kangurular
Avustralya'da, inci kefali Van Gölü'nde,
kelaynak kuşları Birecik'te yaşarlar ve bu yerler o türlerin yaşam
alanlarıdır.
Canlılar yaşadıkları alanlarda tek
başlarına bulunmazlar. Beslenme ve üreme ihtiyaçları için diğer canlı ve cansız
varlıklarla etkileşim halindedirler. Bu canlıları kendi ortamlarından
ayırmamalıyız. Anneannemlerin komşusu bir Sibirya kurdu almıştı. Hayvan ilk geldiğinde
haftalarca ağladı ve yemek yiyemedi. Anneme neden ağlıyor diye sordum. Annem
bizim yaşadığımız iklim onun yaşamına uygun değil, hava çok sıcak ve bu onu
rahatsız ediyor, dedi. Ayrıca onun alışık olduğu yiyecekler burada yok dedi.
Alışmasının zaman alacağını söyledi. Ben onun haline çok üzülmüştüm.
Bizler nasıl kendi evimizden
ayrılınca mutsuz oluyorsak onlarda mutsuz ve huzursuz oluyorlar. Onları kendi
ortamlarından ayırmayalım. Unutmayalım ki bülbülü altın kafese koymuşlar ille
de vatanım ,demiş.
EGE
GÜLTEKİN
3/E
287
TEKNOLOJİ HAYATIMIZIN ÇÖZÜMÜ OLABİLİR Mİ?
Teknoloji, insanların gereklerine uygun yardımcı alet ve araçların
yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenektir.
İnternet, dünya genelindeki bilgisayar
ağlarını birbirine bağlayan elektronik sistemdir.
Günümüzde teknoloji ve internet birçok
sorunumuz veya ihtiyacımızı çözerken bazı konularda yetersiz kalmaktadır.
Arkadaşlarımızla, ailemizle veya herhangi biriyle yaşadığımız sorunları
teknoloji veya internet sayesinde çözemeyiz. Bunu yalnızca konuşarak
yapabiliriz.
Ayrıca teknoloji ve internet bizi en
güzel bilgi kaynaklarından olan kitaplardan uzaklaştırıyor. Teknoloji ve
internet insanları da birbirinden uzaklaştırıyor. İnsanların iletişimlerini
engelliyor. Bu nedenle de insanlar sorunlarını çözerken birbirlerinden yardım
istemiyorlar.
Önemli olan hayatımızda her şeyi
gerektiği yerde gerektiği kadar kullanmaktır.
EGEMEN
EKİZ
330 3-E
HAYVANLAR DOĞAL
ORTAMLARINDA MUTLU OLUR
Hayvanların en rahat ettikleri yer doğal
ortamlarıdır. Yapıları gereği kendi cinsleriyle birlikte olmak, kendilerine
uygun doğal yuvalarında yaşamak isterler. Onları doğal ortamlarından ve
alışkanlıklarından koparmak büyük haksızlık olur.
Mesela, evlerde beslenen papağanlar… Koskoca
ormanda yüzlerce ağacın çiçeğin arasında, bir daldan diğerine uçmak varken;
küçücük bir kafeste tutuyoruz onu. Üstelik etrafta ne doğal bir ortam oluyor,
ne de kendine benzer başka canlılar. Ya da ahırlara kapattığımız atlar… Atların
en sevdiği şey kırlarda özgürce koşmak, taylarıyla oynamak, taze otları
yemektir. Küçücük ahırlara konulup, kısıtlı yeşil alana salınan atlara
huysuzluk yapıyor diye bir de kamçı vuruluyor. Yarışlarda daha hızlı koşsunlar
diye bu hassas hayvanlara sert eğitimler veriliyor.
Doğal ortamlarında olsalar bunların
hiçbirini yaşamayıp, çok da mutlu olurlar.
Elif ORGANGİL
3/E 318
TEKNOLOJİ VE İNTERNET
Günümüzde
insanların ihtiyaçları ve çeşitli konularda sorunları vardır. Bu sorunları
çözebilmek ve ihtiyaçları gidermek için teknolojiye ihtiyaç duyulur. Kendimizi teknoloji
öncesi bir dönemde yaşıyor olduğumuzu bir düşünelim. Elimizin altındaki internet,
temel ev aletleri (çamaşır makinesi, buzdolabı, fırın vb.) olmasaydı hayat ne
kadar zor olurdu.
Teknoloji sayesinde bilgi alışverişi
kolaylaşmıştır. Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olaydan anında haberimiz olabiliyor.
İnsanlar ulaşımda atlarla veya yürüyerek gidilen yollar çok uzun zaman
almaktaydı.Haftalar hatta aylar alabilmekteydi. Şimdi ise çok kısa sürelerde isteğimiz
yerlere ulaşabiliyoruz…
Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri,
radyo-televizyon yayınları, günlük
gazete servisleri vb gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir
hayat kolaylaştırıcıdır. İnsanlar duygu
ve düşüncelerini yazılı olarak hızlı bir şekilde ifade edebilirler. Sağlık
alanında hastalıkların erken teşhisini sağlarken aynı zamanda daha kolay çözüm bulunabilir. Bu
teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve
güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine,
ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz.
Teknoloji ve internet; her zaman
sorunlarımızın çözümü gibi görülse de aynı zamanda başka sorunların da nedeni
sayılmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
İnsanları tembelleştirmiştir.
Küresel ısınmaya neden olmuştur. Çevre kirliliği artmıştır. Teknoloji ile
birlikte yeni hastalıklar ortaya
çıkmıştır . İnsanlar arasındaki yüz yüze iletişimi azaltmıştır.
Sonuç olarak teknoloji ve internet doğru kullanıldığında pek çok
faydası vardır. Ölçüsüz ve sınırsız kullanıldığında ise ciddi sıkıntılar
doğurabilir.
MEHMET HAKAN GEYİK
3/E
331
HAYVANLARIN DOĞAL YAŞAMI
Hayvanların
insanlar gibi yeryüzünde bir takım hakları vardır. Bu haklar insancıl muamele
görmek üzerine kuruludur. Deneylerde kullanılmaları, derisi ve eğlence için
avlanmaları, uygunsuz şekillerde yetiştirilmeleri hayvan hakkı ihlali sayılır.
Hayvanların
bu hakları ihlal edildiğinde, mesela deneylerde kullanıldıklarında, derileri
için avlandıklarında yaşama hakları ihlal edildiğinden çok acı çekeceklerdir.
Hayvancılık sektöründe hayvanlar yetiştirilirken, doğal olmayan yemlerle
beslenmektedirler. İlaçlar ve hormonlar verilmesi sonucu kısa sürede
büyümektedirler. Bu uygulama onların doğal dengelerine ve de genetiklerini
bozmaktadır.
Hormonlarla
büyütülen hayvanları, yediğimizde bu hormonlar ve ilaçlar dolaylı yollardan
bizim vücudumuza da geçmektedirler. Hayvan genetiği ile oynamanın en büyük
sakıncası insan sağlığını etkilemesidir. Sonuç olarak her canlı doğallığında
doğmalı, yaşamalı ve ölmelidir.
Mustafa
Tan ÇİÇEK
316-3E
HAYVANLARI DOĞADAN KOPARMAK
Hayvanlar doğal hayatta özgürlerdir. Ama
bizler hayvanları doğadan koparırız. Hayvanları hayvanat bahçesine hapsederek
özgürlüklerini ellerinden alırız. Hayvanları tanımak için olsa bile hayvanlar
kafeste değil, doğada yaşamalıdırlar.
Hayvanlar doğada bir mücadele verir.
Hayvanlar kafeslerde ne yürüyebilirler ne de koşup avlanırlar. Hayvanları
hapishanelerde bir lokmalık yiyecek verirken, doğal yaşamlarında istedikleri
kadar yiyip içerler.
Hayvanlar da bizler gibi özgür ve mutlu
olmalıdırlar. Hayvanların doğadan kopardığımız zaman kendimizi onların yerine
koyalım, neler hissederiz. Mutsuz, üzgün, korkmuş ve terk edilmiş hissederiz.
Bu yüzden hayvanları doğadan almayalım
NAZ SÖZÜDÜZ
3/E 293
HAYVANLARI DOĞAL ORTAMLARINDAN KOPARMAMALIYIZ
Hayvanları
doğal ortamlarından koparmamalıyız. Çünkü onlar kendi doğal ortamlarında
mutlular. Birde şöyle düşünün, *Bir kuşunuz var. Bu kuşu beslemeyi
sürekli unutuyorsunuz.Bu kuş ölüyor .Siz mutlu olur musunuz? Sizin mutlu
olmadığınız gibi de o kuş kafesteyken mutlu değildi. Atalarımız ne demiş ''Kuşu
altın kafese bile koysalar, vay vatanım ! ” dermiş.
Babanız doğum gününüzde
size bir balık aldı.O balık kısa süre içinde öldü.
Sizce o balık denizde olsaydı ölür müydü? Peki ya o
balık akvaryumda mutlu muydu? Düşünün bir penguen veya kutup ayısı plaja gelir
mi? Onların gelmeyeceği gibi kuşlar kendiliğinden kafese girmez ,balıklar da
kendiliğinden akvaryuma girmez.
Kısacası hayvanları kendi
doğal ortamlarından koparmamalıyız. Çünkü seni bir kafese koysalar sen de mutlu
olmazsın.
NEHİR GÜLERCİ
HAYVAN HAKLARI
Hayvanlarında hakları vardır. Hayvanların haklarına saygı göstermeliyiz
ve hayvanları sevmeliyiz.
Hayvanların haklarını saygılı olmadığımızda
yaşanacak olumsuzluklar hayvanları etkiler. Onları korumazsak, aç bırakırsak
onlara zarar vermiş oluruz. Hayvanlara işkence yapmamalıyız. Hayvanlara şefkat
ile yaklaşmalıyız. Hayvanların derilerinden faydalanmak için onları
öldürmemeliyiz. Onların derilerinden yapılan giysileri giymemeliyiz. Çünkü
onlarda bir canlıdır. Onların haklarını elinden almamalıyız. Onlar
konuşamadıkları için bize dertlerini anlatamadıkları için kimlerden zarar
göreceklerini bilmiyorlar. İnsanlar hayvanları korurlarsa hayvanlar zarar görmezler.
Sokakta gördüğümüz hayvanları aç bırakmayalım. Sahipsiz hayvanları barınaklara
götürmeliyiz. Sokaktaki hasta olan hayvanları veterinere götürmeliyiz.
Herkes hayvanları severse ve yardıma muhtacı olan hayvanlara yardım eder
ise tüm bu sorunlar ortadan kalkar. Sonuç olarak hayvanlarında hakları vardır.
Özgenur DİKBAŞ
3/E 281
HAYVANLARI ÖZGÜR BIRAKIN
Canlılar doğal ortamlarda yaşamak
isterler.Bu bir canlının doğal hakkıdır.Ancak bazı canlıların bu hakları
ellerinden alınmaktadır.
Hayvanlar da doğal yaşamlarından
ayrılınca çok zarar görürler.Hayvanat bahçelerinde yaşamak zorunda kalan,
özgürlüğü kısıtlanmış binlerce hayvan düşünelim.Özgürce koşup oynayamayan,demir
parmaklıklar arkasında sıkışıp kalan,kendi doğal yuvalarında dilediğince
yaşayamayan hayvanlar ne kadar mutlu olabilir ki? Doğal ortamlarından ayrılmak
zorunda kalan hayvanlar yaşamak zorunda oldukları yapay ortamlarına uyum
sağlayamazlar,bu yüzden mutsuz oldukları gibi kısa ömürlü olurlar.
Bizler nasıl doğal ortamlarından
ayrılınca kendimizi mutsuz hissediyorsak,hayvanlar da aynı şekilde kendilerini
mutsuz hissederler.Bu nedenden dolayı hayvanları kendi doğal ortamlarında
yaşamalarını sağlamalıyız.Doğanın dengesinin bozulmaması için bu çok
önemlidir.
Murat Yiğit ŞİBLİ
3/E